TÜBA-Gıda, Beslenme ve Kanserin Önlenmesi Sempozyumu Raporu’ Yayımlandı

TÜBA-Gıda, Beslenme ve Kanserin Önlenmesi Sempozyumu Raporu’ Yayımlandı

TÜBA tarafından Ramada Otel Elazığ’da 23 Mayıs 2015 tarihinde düzenlenen ‘Gıda, Beslenme ve Kanserin Önlenmesi Sempozyumu’nun Raporu yayımlandı.

TÜBA üyeleri, TÜBİTAK, Sağlık Bakanlığı, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı, devlet ve vakıf üniversitelerinden, devlet hastaneleri ve özel hastanelerden ve ayrıca çeşitli derneklerden uzmanlık alanı beslenme ve kanser olan öğretim üyeleri ve yöneticilerin katılımıyla gerçekleşen Sempozyum ve yine Akademi tarafından hazırlanan Raporu bu alanda hazırlanmış en kapsamlı çalışma olma özelliğini taşıyor.

Akademi Başkanı Prof. Dr. Ahmet Cevat Acar, Rapor hakkında şöyle konuştu: “Türkiye Bilimler Akademisi olarak ülkemiz açısından önemli ve öncelikli konulara dair bilimsel çalışmalarımız devam ediyor. Ulusal paydaşların katılımıyla Elazığ’da düzenlediğimiz “Gıda, Beslenme ve Kanserin Önlenmesi Sempozyumu” ve Raporu, toplum sağlığı açısından önemli konulara ışık tutuyor. Sempozyum’un ve Rapor’un gerçekleştirilmesine katkısı olan üyelerimize, bilim insanlarımıza ve tüm paydaşlarımıza teşekkür ediyorum. TÜBA’nın bilim temelli danışmanlık işlevi çerçevesinde benzer çalışmaları devam edecektir.”

Prof. Dr. Kazım Şahin, Prof. Dr. Ali Aydın, Prof. Dr. H. Tanju Besler, Prof. Dr. İrfan Erol, Prof. Dr. Fatih Gültekin ve Prof. Dr. Fahrettin Keleştimur’dan oluşan TÜBA-Gıda ve Beslenme Çalışma Grubu ile  Prof. Dr. Taner Demirer, Prof. Dr. Celalettin Camcı, Prof. Dr. Serdar Özkök, Prof. Dr. Nur Olgun, Prof. Dr. Tayfun Özçelik, Prof. Dr. Ahmet Özet, Prof. Dr. Mustafa Solak, Prof. Dr. Bülent Zülfikar, Prof. Dr. Yusuf Baran ve Doç. Dr. Murat Gültekin’den oluşan Kanser

Çalışma Grubu’nun ortaklaşa hazırladığı ve TÜBA tarafından yayımlanan Rapor’un editörlüğünü ise grupların yürütücüleri olan Prof. Dr. Taner Demirer ve Prof. Dr.Kazım Şahin yaptı.

Kanser hastalarının %40’ı tamamlayıcı veya alternatif tıp ürünlerini kullanıyorlar
Prof. Dr. Demirer konu hakkında yaptığı açıklamada; kanserin gıda ve beslenme ile ilişkisine dair haberler her gün gündemde yer almakta ve sıklıkla da spekülatif haberlerin ön plana çıktığını, konunun otoritesi olan veya çoğu zaman olmayan değişik kişi ve odaklar konu hakkında görüş belirterek hem vatandaşlarda hem de hastalarda kafa karışıklığına sebep olduğunu ifade etti. Sempozyum sonucunda Rapor’a yansıyan sonuçlardan birkaçını ise şu şekilde sıraladı:

Yenildiği veya içildiği takdirde kanseri önlediği ya da tedavi ettiği gösterilen hiçbir gıda maddesi yoktur.

Obeziteden korunma ve alkol tüketiminin azaltılması dışında diyetin kanser riskini kesin olarak azalttığını gösteren spesifik bir kanıt bulunmamaktadır.

Sigara, başta akciğer kanseri olmak üzere 20 civarında kanser türünü tetikleyen bir etkendir. Sigara tek başına diyet faktörleri ve beslenme alışkanlıklarından kaynaklanan kanserlerden daha fazla hastalığa neden olmaktadır.

Kansere yol açtığı gösterilen çevre faktörleri arasında radyasyon ve ultraviyole önemli yer tutmaktadır.

Obezitenin özellikle meme kolon ve endometriyum kanseri riskini artırdığına ilişkin çok sayıda çalışma vardır.

Odun ve kömür ateşinde ızgara, tütsüleme, tuzlayarak saklama yöntemleri ile hazırlanan gıda maddelerinde kanser başlatıcı maddelerin meydana gelme olasılığı son derece yüksektir.

Özellikle ağız boşluğu ve yemek borusu kanserleri riskini artırdığı öteden beri bilinen alkolün düzenli tüketilmesi durumunda kadınlarda meme kanseri riskini de belirgin olarak artırdığı gösterilmiştir. Sigara ile birlikte olduğunda alkolün ağız boşluğu ve yemek borusu kanserine yol açma riski çok daha fazla olmaktadır.

Prof. Dr. Demirer sözlerini şöyle sürdürdü: “Gerek tamamlayıcı gerekse de alternatif tıp ve bunlarla ilgili ürünlerin devreye girmesi beslenme ve kanser ilişkisinin en popüler konular arasına girmesine neden oldu. Bugün kanser tedavisi gören hastaların hemen hemen %40’ı aldıkları kemoterapiye ilaveten onkologlarından haberli ya da habersiz tamamlayıcı veya alternatif tıp ürünlerini de kullanır oldular. Bu nedenlerden dolayı TÜBA-Kanser ve Gıda-Beslenme Çalışma Grupları ortak bir çalışma olarak ‘gıda-beslenme ve kanserin önlenmesi’ konulu sempozyumu düzenlemeye ve bu konuyu uzmanlarımızın katılımı ile masaya yatırmaya ve mercek altına almaya karar verdi.

Gıda ve kanser konusunda bütün uzmanlar bir aradaydı
Bu Sempozyum’u diğerlerinden ayıran en önemli fark; gıda ve kanser konusunda uzmanlaşmış üniversite öğretim üyeleri, Sağlık Bakanlığı ve Gıda Tarım Hayvancılık Bakanlığı yetkililerinin belirlenmiş hedef konular çerçevesinde bir araya getirilmiş olmaları olduğu söyleyen Prof. Dr. Taner Demirer, Sempozyum’da ‘Beslenme Alışkanlıkları ve Kanser İlişkisi’, ‘Obezite ve Kanser ilişkisi’, ‘Gıda Hazırlama Teknikleri ile Kanserde Kemoprevansiyon’ gibi bu alanın en sıcak ve en çok tartışılan başlıklarının bulunduğunu ve ayrıca sunumlara ilaveten interaktif tartışma ve katkılara da yer verildiğini, bütün sunumlar ve interaktif tartışmaların kaydedilerek rapor haline getirildiğini söyledi.

Gıda ve beslenme konusunda ilk defa bu kapsamda bir rapor hazırlandı
Bu rapor, gıda ve kanser konusunda hazırlanmış en kapsamlı çalışma özelliği taşıdığının altını çizen Prof. Dr. Demirer, “Baskısı henüz tamamlanan Rapor bütün üniversitelere, hastanelere, Sağlık ve Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlıklarına ve konu ile ilgili tüm kamu kurum ve kuruluşlarına ulaştırılıyor. Hem ülkemiz bilim dünyasına hem de konu ile ilgili bütün kurum ve kuruluşlara çok fayda ve katkı sağlayan bir kaynak olacak. Multidisipliner yaklaşım ile hazırlanan Rapor, gerek medya, konunun bütün uzmanları ve halkın her an başvurabilecekleri bir kaynak.” dedi.

Yayımlanan Rapor’a www.tuba.gov.tr adresinden ulaşılabilir.