Millî Mücadele Döneminde Uşak
Millî Mücadele Döneminde Uşak
Birinci Dünya Savaşı’ndan sonra dağılan imparatorluklar arasında yer alan Osmanlı Devleti’nin toprakları üzerinde yaşayan Türk halkı, Mustafa Kemal Paşa önderliğinde İtilaf devletlerine karşı istiklal mücadelesi vermiştir. İzmir’in 15 Mayıs 1919 tarihinde işgal edilmesinden sonra Uşak, Yunan kuvvetlerinin 29 Ağustos 1920’de işgaline maruz kalıncaya kadar cephe gerisinde Batı Anadolu’da Kuvâ-yı Milliye faaliyetlerine ciddi destek veren bir yerleşim yeri olarak ön plana çıkmıştır. Uşak Heyet-i Merkeziyesi’nin yürüttüğü çalışmalar, Batı Anadolu’nun içerilerine doğru ilerleyen Yunan kuvvetlerine karşı cephe gerisinde halk direnişinin güçlenmesinde çok önemli bir yere sahip olmuştur. Bu süreçte Kuvâ-yı Milliye ruhu gittikçe güçlenirken Bolşeviklerle irtibatlı bir kongrenin Uşak’ta kurulmuş olması dikkat çekici bir gelişmedir. Yunan birliklerinin ilerleyişi karşısında cephe gerisinde oldukça önemli hizmet vermesine rağmen işgale maruz kalan Uşak halkına karşı gayrimüslimlerin, özellikle de Rumların Yunanlılarla birlikte hareket ederek tasallutta bulunmaları, yüzyıllardır onlarla birlikte yaşamış olan halk arasında oldukça derin yaralar açmıştır. Afyon’dan başlatılan Büyük Taarruz ile bozguna uğratılan Yunanlılar Uşak’ta tutunamayarak İzmir’e doğru geri çekilirken maiyetiyle birlikte esir alınan Yunan Başkomutanı General Trikupis’in Mustafa Kemal Paşa’nın huzuruna çıkarılması, İstiklal Savaşı’nın sona erdiğinin kesin habercisiydi. Uşak halkını sosyal ve ekonomik açıdan derinden sarsan bu işgal döneminin yaralarını sarmak Cumhuriyet döneminde kolay olmamıştı. Bu çalışmada arşiv, hatırat ve matbu eserler kullanılarak, özellikle de yerelde halkın bu süreçte yaşadıkları sosyo-kültürel ve ekonomik hadiseler üzerinden ele alınmaya çalışılacaktır.
Atıf vermek için tıklayın.
Not: Crossref'te bulunan "Actions" sekmesi üzerinden atıf metnine ulaşabilirsiniz.