İklim Krizi Ve Yeşil Mutabakat Çerçevesinde Biyobozunur Atıkların Yönetimi
İklim Krizi Ve Yeşil Mutabakat Çerçevesinde Biyobozunur Atıkların Yönetimi
İklim krizine karşı kolektif bir mücadele olarak tasarlanan Yeşil Mutabakat, tüm sektörlerde sera gazı emisyonlarının azaltılmasını hedeflemektedir. Küresel sera gazı emisyonlarının %5’inin yalnızca atık sektöründen kaynaklandığı düşünüldüğünde, atık oluşumunun engellenmesi veya atık oluşumu engellenemiyorsa bile özellikle biyobozunur atıkların düzenli depolama yerine farklı bertaraf yöntemleri kullanarak kaynak olarak değerlendirilmesi gerekliliği ortaya çıkmaktadır. Bu çalışmada, biyobozunur atıkların konvansiyonel (düzenli depolama, kompostlaştırma, biyometanizasyon) ve yenilikçi (karboksilik asit, biyopolimer, mikrobiyal protein üretimi) bertaraf yöntemleri değerlendirilmiş ve bu yöntemlerin sera gazı emisyonları üzerindeki etkisi karşılaştırılmıştır. Sera gazı emisyonunun yanı sıra, enerji ihtiyacı, nihai ürün portföyü ve gerekli işlem süresi gibi farklı parametreler dikkate alınarak bertaraf yöntemlerinin sürdürülebilirliği tartışılmıştır. Biyobozunur atıkların depolama sahaları yerine net sera gazı emisyonu sıfır veya negatif olan kompostlaştırma, biyometanizasyon veya yenilikçi biyo-prosesler ile kaynak olarak değerlendirilmesinin, biyobozunur atık kaynaklı metan emisyonlarında %95’e varan oranda azalma sağlayacağı belirlenmiştir. Düzenli depolamaya alternatif bu yöntemleri kullanarak biyobozunur atıklardan endüstriyel ham madde, gıda ve hayvan yemi katkısı, toprak şartlandırıcı ve organik gübre geri kazanımı da mümkündür.