Millî Teknoloji Hamlesi

Uzayda Milli Teknoloji Hamlesi

Programı’nı hazırlama görevi ülkemizin uzay alanında sektördeki tüm kurum ve kuruluşları kapsayacak şekilde ulusal bir strateji oluşturmasını mümkün kılmıştır. Bu kapsamda çalışmaları yürütülen ve 9 Şubat 2021 tarihinde Sayın Cumhurbaşkanımız tarafından tanıtımı yapılan Milli Uzay Programı ile ülkemizin önümüzdeki 10 yılı kapsayan uzay stratejisi kamuoyunun bilgisine sunulmuştur. Milli Uzay Programı, Dünya'daki gelişmeleri dikkate alarak, ülkemizdeki mevcut potansiyeli değerlendirmek üzere ülkemizin uzay politikaları alanındaki vizyonunu, stratejilerini, hedeflerini ve projelerini, koordineli ve entegre olarak yürütülmesine yönelik hazırlanmış kapsamlı bir projedir. 23.05.2022 tarihinde resmi gazetede yayımlanan Milli Uzay Programı Strateji Belgesi ile TUA ülkemizdeki uzay çalışmalarının belirlenen yol haritası kapsamında ilerlemesi amacıyla koordinasyonu sağlamak ve mevcut çalışmalara da hız kazandırmakla görevlendirilmiştir. Milli Uzay Programı Strateji Belgesi Türkiye Uzay Ajansı Başkanlığı tarafından uzay çalışmalarına bir yol haritası teşkil edecek ve mevcut çalışmalara hız kazandırarak bu çalışmaları daha ileriye taşıyacak olan 2022-2030 yıllarını kapsayan önemli belgedir. Bu strateji belgesi kapsamında, sektörün ülkeye getireceği faydalar da gözetilerek, ülkemizde uzay sanayi ekosisteminin teknolojik ve ticari, rekabet edebilir, dinamik, sürdürülebilir, yenilikçi ve girişimci bir hale gelmesini sağlamak amaçlanmaktadır. Bu amaca yönelik çalışmalar Türkiye Uzay Ajansının koordinesinde çok paydaşlı katılımcılar ve kolektif çalışmalar sonucunda belirlenen strateji ve ilkeler kapsamında devam etmektedir.

Uzaya erişim ve uzayın kullanımında bağımsızlığın güvenceye alınması, uzay ekosisteminin güçlendirilmesi, uzayın toplum yararına kullanılması imkânlarının geliştirilmesi, küresel uzay pazarından giderek daha fazla pay alınması, uzayın barışçıl amaçlarla kullanımını destekleyen uluslararası iş birliği imkânlarının geliştirilmesi; uzay stratejisinin verimli, güvenli ve sürdürülebilir şekilde gerçekleştirilmesi ülkemiz için büyük önem arz etmektedir.

Serdar Hüseyin Yıldırım
DOI: 10.53478/TUBA.978-625-8352-16-0.ch22