Millî Teknoloji Hamlesi

Üniversitelerin Millî Teknoloji Hamlesine Katkıları

Milli Teknoloji Hamlesi, Türkiye’nin teknolojik ve ekonomik bağımsızlığını temin etmek adına tanımlanmış ülkemizin ihtiyaç duyduğu teknoloji ve yenilikçilikte rekabet edebilmesinin bir adımı olarak son on beş yılda ortaya konulmuştur. Milli Teknoloji Hamlesi’nin yapı taşları beş temel bileşenden oluşmakta ve yüksek eğitim kurumlarımız ile birlikte “Yüksek Teknoloji ve İnovasyon”, “Dijital Dönüşüm ve Sanayi Hamlesi”, “Girişimcilik”, “Beşerî Sermaye” ve “Altyapı” esaslarına göre ihtiyaç duyulan rekabetçiliği canlandırmak üzere yürütülmektedir. Etkin ve verimli öncül programlar kapsamında yerinde Ar-Ge, konu odaklı geliştirme ve ürünleştirme çalışmaları ile yeni teknolojilerin üretimi konusunda özel sektöre öncülük eden ve koordineli çalışan bir yapı kurulmuştur. Milli Teknoloji Hamlesi âdeta bir milli mücadele olarak tanımlanmakta, ülkemizi teknoloji ve sanayi alanında küresel bir aktör haline getirmek için başta araştırma üniversiteleri olmak üzere kapsamlı bir çalışma yürütülmektedir. Kritik teknolojileri yerli ve milli olarak geliştirmek, yüksek teknoloji alanlarında rekabetçi araştırma, geliştirme, ürün ve hizmetler sunmak, özgün ve yenilikçi üretimle küresel değer zincirlerindeki payımızı artırmak Milli Teknoloji Hamlesi’nin ana hedefleri arasında yer almaktadır. Yetişmiş insan gücünün ve altyapı kullanımlarının artırılması, girişim ekosisteminin genişletilmesi, disiplinlerarası katılımcı paydaşların bu ekosistemdeki varlıkları teknolojinin ve refahın bağımsız hale getirilmesi için uzun soluklu bir seferberlik sürecinin başlangıcı durumundadır. Türkiye’nin uluslararası alanda öncü olabilecek Ar-Ge altyapısı, yetişmiş insan gücü, yenilikçi iş modelleri, ürünler ve hizmetler çıkarabilmesi güçlü bir yükseköğretim ve girişimcilik ekosistemine sahip olmasına bağlıdır. Araştırmacılarımız ve girişimcilerimizin küresel gelişimi iyi okuyabilmeleri Türkiye’nin uluslararası pazarlara açılmasını sağlayacak ve böylece Türkiye gelecekte daha güçlü bir yapıya güçlü üniversiteleri aracılığı ile ulaşacaktır.

İsmail Koyuncu, Hacı Ali Mantar, Şule Itır Satoğlu, Altan Çakır, Mustafa Evren Erşahin, Tankut Akgül
DOI: 10.53478/TUBA.978-625-8352-16-0.ch09