Küresel Salgının İnanç Değerleri Bakımından Yorumu ve Dini Hayata Etkileri
Küresel Salgının İnanç Değerleri Bakımından Yorumu ve Dini Hayata Etkileri
2020 yılında dünyanın yaşadığı küresel salgın birçok açıdan ele alınmıştır. Dini ilgilendiren boyutunun da konuşulması, onu anlama ve anlamlandırmada gereklidir. Çünkü din, insanın ruhunda yerleşik bir gerçekliktir. Dinler tarihi araştırmaları, dinsiz bir topluluğa rastlanmadığını, ölümün anlamlandırılması ve musibetler karşısında sığınma ihtiyacının insanları inanmaya ya da din ile ilişkinin güçlendirilmesine götüren sebepler arasında bulunduğunu tespit etmiştir. Kur’ân-ı Kerîm, musibetlerin iki sebebi olduğunu belirtir. Birincisi, Allah’ın kullarını sabır ve kendisine dua için denemesi; ikincisi de yapmış oldukları haksızlıklarda ısrarcı olmalarının getirdiği uyarı, ders almamaları halinde sonrasında gelen cezadır. Esasen bu tespitler diğer kutsal kitaplarda da bulunmaktadır. Koronavirüsün bunlardan hangisine dahil olduğu üzerinde düşünülmesi gereken bir husustur. Küresel boyuttaki salgın hastalık süreci, insanların fiziki ortamdaki aktivitelerini dijital ortama taşıyarak fırsata dönüştürmüştür. Bu alandaki dini etkinlikler ve dini literatürde sıla-i rahim kavramı ile ifade edilen akrabalar arası ilişkiler keşfedilen yeni araç olmuştur. Koronavirüsün çok kısa bir sürede bütün dünyaya sarması, insani dayanışmanın zorunluluğunu ortaya koymuştur. Bu açıdan dünyadaki sistemin gözden geçirilmesine ihtiyaç olduğu görülmüştür. Dünyaya sığamayan çılgın insanın eve dönüşüyle, ev içi sosyalleşmede, aile içi ilişkilerde yeni bir dönem başlamıştır. Bu ailenin yeniden keşfi konusunda bir fırsatın başlangıcı olabilir.