TÜBA-'Sürdürülebilir Ekonomi ve Finansın Geleceği: Küresel Meydan Okumalar ve Fırsatlar' Sempozyumu
TÜBA-Sürdürülebilir Kalkınma ve Finans Çalışma Grubu’nun sürdürülebilirliğin ekonomi ve finans dünyasına etkisini masaya yatırmak ve küresel ölçekteki zorlukları tartışmak üzere düzenlediği “Sürdürülebilir Ekonomi ve Finansın Geleceği: Küresel Meydan Okumalar ve Fırsatlar” sempozyumu Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi (AYBÜ) Esenboğa Külliyesi’nde gerçekleştirildi.
TÜBA Başkanı Prof. Dr. Muzaffer Şeker, TÜBA Asli Üyesi ve Sürdürülebilir Kalkınma ve Finans Çalışma Grubu Yürütücüsü Prof. Dr. Mehmet Bulut ve AYBÜ Siyasal Bilgiler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Hakkı Odabaş’ın konuşmalarıyla başlayan programa kamu kurum ve kuruluşlarından temsilciler, araştırmacılar, üniversite akademik ve idari personeli, öğrenciler ve davetliler katıldı. Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Zekeriya Coştu, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, İklim Değişikliği Başkan Yardımcısı Dr. Tuğba Dinçbaş, Hazine ve Maliye Bakanlığı, Finansal Piyasalar ve Kambiyo Genel Müdürü Deniz Yılmaz'ın da yer aldığı 4 oturumda; akademisyenler, politika yapıcılar, iş dünyası liderleri ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri arasındaki etkileşimle sürdürülebilir bir gelecek için fikir ve bilgi alışverişi yapıldı.
Sürdürülebilir ekonomik büyüme ve finansal istikrarın sağlanmasında karşılaşılan zorlukları ele almak üzere planlanan sempozyumda çeşitli disiplinlerden 10’un üzerinde kurum ve üniversitelerden 20’den fazla konuşmacı bir araya geldi. Konu hakkında stratejik yaklaşımlar sunmak ve küresel meydan okumaların üstesinden gelmek için yenilikçi çözümler öneren sempozyum programı sürdürülebilirlik konusunda farkındalığı artırmak, politika yapıcıları bilgilendirmek ve toplumun bu önemli konuya dair bilincini güçlendirmek için bir platform sundu.
Akademisyenler, politika yapıcılar, iş dünyası liderleri ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri bir araya geldi.
Sürdürülebilir ekonomik büyüme ve finansal istikrarın sağlanmasında karşılaşılan zorlukları ele alacak olan sempozyum, tüm zorlukların üstesinden gelmek için çeşitli disiplinlerden gelen uzmanların görüşlerini bir araya geldi. 10’nun üzerinden kurum ve üniversiteden 20’den fazla konuşmacının katıldığı sempozyum, sürdürülebilirlik konusunda farkındalığı artırmak, politika yapıcıları bilgilendirmek ve toplumun bu önemli konuya dair bilincini güçlendirmek için bir platform sundu. Sürdürülebilir ekonomik ve finansal politikaların geliştirilmesine yönelik stratejik yaklaşımlar sunmak ve küresel meydan okumaların üstesinden gelmek için yenilikçi çözümler öneren sempozyum programı; akademisyenler, politika yapıcılar, iş dünyası liderleri ve sivil toplum kuruluşları arasındaki etkileşimle, sürdürülebilir bir gelecek için ortak bir vizyonu tartışıldı.
Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Zekeriya Çoştu, iklim değişikliğiyle mücadelede sanayiye atfedilen rolün önemine işaret ederek, "Türkiye, iklim değişikliğiyle mücadelede kendi üzerine düşen görevi layıkıyla yerine getirecek." dedi. Bakan Yardımcısı Çoştu, yaptığı konuşmada, insani krizler ve devletler arası çatışmaların kurulu dünya düzeninin ne kadar sürdürülemez olduğunu gösterdiğini belirterek, "Yaşadığımız pandemi süreci de kurulu ekonomik düzenin kırılganlığına işaret etti. Pandemide ekonomiler adeta durma noktasına geldi. Dünya ekonomisi büyük bir kırılma yaşadı ve insanlık zor bir sınavdan geçti. Bunun etkilerini yaşamaya devam ediyoruz." ifadelerini kullandı.
Bunun yanında iklim değişikliğiyle alakalı bir trendin de bulunduğunu anlatan Çoştu, "Dünyanın on yıllar içinde inşa ettiği ekonomik düzen, sürdürülemez ve devam ettirilemez bir iklim etkisi oluşturdu ve bunun sonuçlarını yaşıyoruz. Dünya bunun farkına vardı ve iklim değişikliğiyle mücadele gibi bir temel trend oluştu. Bu, ekonomilerden sanayiye ve ticarete kadar her alanda makro bir etki oluşturuyor." değerlendirmesinde bulundu. Çoştu, diğer bir trendin ise teknoloji tarafında olduğunu bildirerek, dünyanın, içinde bulunduğu sınavdan teknolojinin yardımıyla başa çıkma yeteneğini geliştirdiğini söyledi. Dünyanın teknolojik anlamda seviye atladığını belirten Çoştu, sözlerini şöyle tamamladı: "Söz konusu üç trendin bir araya gelmesiyle, önümüzdeki on yıllar için yepyeni bir döneme gireceğiz. Makro dönüşümler, ülkeler için bir taraftan riskler, bir taraftan da büyük fırsatlar üretiyor. Türkiye gibi teknoloji ve sanayi yarışına biraz geç başlamış ülkeler için fırsatlar oluşturuyor. Bu fırsatları en iyi şekilde değerlendirmeliyiz. İklim değişikliğiyle mücadelede sanayiye büyük rol atfediliyor. İklim değişikliğiyle mücadele süreci sanayi üzerinde bir baskı oluşturuyor. Ülke olarak bu hususta iddialı ve samimi bir hedef ortaya koymuş durumdayız. Paris İklim Anlaşması'na taraf olduk, 2053 hedeflerimiz var. Bu noktada ülke olarak samimi ve iddialı hedeflerimiz var. Türkiye, iklim değişikliğiyle mücadelede kendi üzerine düşen görevi layıkıyla yerine getirecek."
Başkan Şeker de sürdürülebilirliğin önemine işaret ederek, "İnsan odaklı sürdürülebilirliği masaya yatırmak önemli. İnsanlığın temel ihtiyaçları çerçevesinde doğal kaynakların tüketimi ve paylaşımının gelecek nesilleri düşünerek dengeli şekilde yürütülebilmesi konularının gözden geçirilmesi gerekiyor. Yoksa kapitalist sistemin ortaya koymuş olduğu her şeyi bir şekilde tüketme ve çılgınca tüketime zorlamak, hepimizi güvenlik odaklı kısır döngüye düşürüyor." dedi.
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı İklim Değişikliği Başkan Yardımcısı Tuba Dinçbaş da iklim değişikliği alanında yürüttükleri faaliyetlere ilişkin bilgi verdi. Hazine ve Maliye Bakanlığı Finans Piyasalar ve Kambiyo Genel Müdürü Deniz Yılmaz ise bakanlığın sürdürülebilirlik alanındaki çalışmaları konusunda değerlendirmede bulundu.