“TÜBA-Nükleer Enerji Çalıştayı ve Paneli” Gerçekleştirildi
TÜBA-Enerji Çalışma Grubu tarafından düzenlenen “Nükleer Enerji Çalıştayı ve Paneli” 9 Mart günü Hacettepe Üniversitesi Kültür Merkezi’nde gerçekleştirildi.
Çalıştay’a TÜBA Başkanı Prof. Dr. Ahmet Cevat Acar, TÜBA Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Ahmet Nuri Yurdusev, TÜBA Üyeleri, Hacettepe Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Özcan Yıldırım Gülsoy ile bakanlıkların üst düzey yöneticileri, konuyla ilgili çalışan öğretim üyeleri, ilgili kamu ve sivil toplum kuruluşları temsilcileri, ilgili dernek yöneticileri katkı ve katılım sağladı.
TÜBA’nın dünyadaki muadilleri gibi önemli, öncelikli ve güncel, stratejik öneme sahip konularda topluma ve kamu yönetimine özellikle politikalar ve stratejiler oluşturulmasına katkı amacıyla bilimsel rehberlik ya da bilim temelli danışmanlık işlevini yerine getirmek üzere çalışmalarını sürdürdüğünü ifade eden TÜBA Başkanı Prof. Dr. Ahmet Cevat Acar “Bu bağlamda ülkemiz açısından ve tabii ki bütün ülkeler için enerjinin aslında ne kadar önemli olduğu açık bir gerçek. Bu koşullarda özellikle ülkemizin alternatif enerji kaynakları bilhassa nükleer enerji öteden beri tartışılan bir konular. Büyük ölçüde fosil yakıtlara dayalı olarak enerji ihtiyacımızı karşılamaya devam ediyoruz. Son yıllarda gittikçe artan enerji ihtiyacımızı ithalata yoluyla ve genellikle doğalgaz çevrim santralleri ve benzerleriyle karşılamaya çalışıyoruz ve bu da tabii Türkiye ekonomisi üzerinde çok ciddi bir yüke sebep oluyor.” dedi.
“Nükleer konusu sadece enerji ihtiyacının karşılanması ile ilgili değil hayatın sağlık dahil pek çok alanıyla ilişkilendirilen bir konudur.”
İlk defa 1956 yılında Türkiye’de başbakanlığa bağlı Atom Enerjisi Kurumu kurulduğunu hatırlatan Prof. Acar, “1976 yılında hala bitmesini beklediğimiz Mersin Akkuyu’da bir nükleer santrale dair ilk adımlar atılıyor. O günden bu güne yarım asra yakın bir zaman dilimi geçmiş. Bugün dünyadaki gelişmiş dediğimiz ekonomilere baktığımızda çoğunun nükleer santrale sahip olduğunu ve enerji ihtiyaçlarını bu yolla karşıladıklarını görüyoruz. Nükleer konusu sadece enerji ihtiyacının karşılanması ile ilgili değil hayatın sağlık dahil pek çok alanıyla ilişkilendirilen bir konudur. Nükleerin bir ucunun da nükleer silahlara uzanma ihtimalini de hesaba kattığımızda artısı ve eksisiyle oldukça ciddi bir konu. Nükleer çalışmaların özellikle batılı müttefiklerimizin Türkiye gibi çok güvendikleri bir ülke tarafından yapılmaya kalkıldığında görünen ya da görünmeyen birçok engelle karşılaşılma ihtimali uzak değil. Dolayısıyla çok boyutlu bir konu ile karşı karşıyayız.” dedi.
“Nükleer enerji kabiliyetlerine sahip ülkeler atoma şekil veren ülkelerdir.”
TÜBA Enerji Çalışma Grubu’nun kurulma amacı ve üstlendiği misyonu Türkiye’nin ihtiyaçlarına cevap vermek, en büyük cari açığının enerji olduğu Türkiye’de enerjinin bilgiden teknolojiye uzanan yolda araştırma ve inovasyon boyutuyla her açıdan incelenmesi ve çözüm önerileri sunulması şeklinde açıklayan TÜBA-Enerji Çalışma Grubu Yürütücüsü ve Yıldız Teknik Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. İbrahim Dinçer sözlerine şu şekilde devam etti: “Nükleer enerji önemli ve çok kritik bir kale. Nükleeri sadece bir enerji çözümü olarak görmemek gerekiyor çünkü nükleer enerji kabiliyetlerine sahip ülkeler atoma şekil veren ülkelerdir. Nükleer konusunda bilgi ve bilimsel kabiliyeti kazanan ve bu birikimi kullanan Kore gibi ülkeler gerçekten sıçrama yapabilirler. Genel kanı, Kore’nin dünyadaki etkinliği genel olarak iletişim teknolojilerindeki kazanımı olarak görülse de aslında Kore’nin bu bilimsel sıçrama ve teknolojik gelişimdeki anahtarı iletişim teknolojileri değil nükleer enerji konusundaki kazanımlarıdır. Elbette ki bu çok kolay bir süreç değil; Kore, 12 bin civarında nükleer fizikçisinden matematikçisine, makine mühendisinden radyasyon bilimcisine birçok insanı eğitti ve sonuç olarak bu noktaya geldi. Türkiye için bu çalıştaydan elde edilecek sonuçlar bu yüzden çok değerli.” dedi.
“Nükleer enerji konusunda gerek en üst bilimsel düzeyde gerekse daha alt seviyelerde bilinçlendirmenin artırılması çok önemli.”
Enerji her şeye ama her şeye dönüştürülebilir olduğunu söyleyen Hacettepe Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Özcan Yıldırım Gülsoy insanoğlunun bu her şeye dönüştürülen enerjiyi aklını kullanarak büyük bir uygarlığa dönüştürmeyi başarmış olduğunu dile getirdi ve “Sorun da sanırım bu nokta da ortaya çıktı. Bu uygarlık önüne geçilemez bir şekilde büyümekte bu büyüme hızı da eksponansiyel şekilde artmaktadır. Bu sürecin geri dönüşümünün mümkün olmadığını göz önünde bulunduracak olursa enerji ihtiyacının giderek artacağını söylemek yanlış olmaz. Bu durumda da yakın zamana kadar bu önemli enerji ihtiyacı çoğunlukla tükenebilir kaynaklardan karşılanmaktaydı. Fakat günümüzde uzun vadeli ve sürdürülebilir enerji kaynaklarının önemini kavramış durumdayız. Bu açıdan bakıldığında da nükleer enerjinin önemi ortaya çıkmaktadır. Ülkemiz için görece yeni bir olgu olan nükleer enerji konusunda gerek en üst bilimsel düzeyde gerekse daha alt seviyelerde bilinçlendirmenin artırılması bu bağlamda son derece önem kazanmaktadır.” dedi.
İlk oturumun başkanlığını Hacettepe Üniversitesi Nükleer Enerji Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Cemil Kocar üstlendi. Oturumda Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Dr. Necati Yamaç “Türkiye’nin Nükleer Enerji Programı ve Yol Haritası”, TÜBA Şeref Üyesi ve TOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sadık Kakaç “Nükleer Reaktörlerin Bugünü ve Yarını-Ülkemizde Durum”, TOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Saleh Sultansoy “Yeşil Nükleer Enerji Kaynağı: Toryum”, Mersin Akkuyu Nükleer Santrali Direktörü Dr. Kürşad Tosun “Mersin Akkuyu Nükleer Santralinin Durumu ve Geleceği” , Yakındoğu Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sümer Şahin “Türkiye İçin Uygun Nükleer Enerji Teknolojilerine Bakış” adlı konuşmalarını yaptılar.
Programın ilk paneli olan “Türkiye’nin Nükleer Enerji Kabiliyeti, İmkanları ve Kazanımları”nın moderatörlüğünü TÜBA Asli Üyesi ve Yıldız Teknik Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Bahri Şahin Yürüttü. Panelde; Hacettepe Üniversitesi’nden Prof. Dr. Cemil Kocar, Ankara Üniversitesi Prof. Dr. Niyazi Meriç, Akdeniz Üniversitesi’nden Prof. Dr. İsmail Boztosun, ETKB Nükleer Enerji Proje Uygulama Dairesi Başkanı İbrahim Halil Dere, TAEK Teknoloji Daire Başkanı Dr. Fatih Alim, Alper Isıl İşlem Sanayi ve Ticaret A.Ş. Genel Müdürü Hasan Çep yer aldı.
“Türkiye’nin Nükleer Enerji Politikaları, Stratejileri ve Mekanizmaları” başlıklı ikinci panelin moderatörlüğünü ise Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi Kurucu Rektörü Prof. Dr. Nazmi Turan Okumuşoğlu yaptı. Panelde; TÜBA Şeref Üyesi Prof. Dr. Namık Kemal Aras, Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi’nden Prof. Dr. Adnan Midilli, Yıldız Teknik Üniversitesi’nden
Prof. Dr. Orhan İçelli, Hacettepe Üniversitesi’nden Yrd. Doç. Dr. Banu Bulut Acar, Makine Kimya Endüstrisi Kurumu Genel Müdürü Ahmet Taşkın, TEK Nükleer Santral Dairesi Eski Başkanı Dr. Ahmet Kütükçüoğlu,
İkinci ve son oturumun başkanlığını Hacettepe Üniversitesi, Nükleer Enerji Mühendisliği Prof. Dr. C. Niyazi Sökmen üstlendi. Hacettepe Üniversitesi Prof. Dr. Cemil Kocar “Türkiye’de Nükleer Enerji Eğitimi”, TÜBA Asli Üyesi ve Yıldız Teknik Üniversitesi Prof. Dr. İbrahim Dinçer “Nükleer Enerjide Alternatif Boyutlar” Alper Isıl İşlem Sanayi ve Ticaret A.Ş. Genel Müdürü Hasan Çep “Nükleer Enerji Teknolojilerinin Sanayi Boyutuna Bir Bakış”, TAEK Nükleer Güvenlik Dairesi Başkanı Dr. Serhat Alten “Nükleer Güvenlik ve Mevzuat” hakkında sunumlarını gerçekleştirdiler.
“Türkiye’nin Nükleer Enerji Mevzuatı, Nükleer Güvenlik, Atık Yönetimi ve Sosyal Kabul” başlıklı son panelin moderatörlüğü Hacettepe Üniversitesi, Nükleer Enerji Mühendisliği Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ayhan Yılmazer yerine getirdi. Panelde; Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi Prof. Dr. Nazmi Turan Okumuşoğlu, Hacettepe Üniversitesi Prof. Dr. Mehmet Tombakoğlu, Yakındoğu Üniversitesi Prof. Dr. Sümer Şahin, İstanbul Teknik Üniversitesi’nden Prof. Dr. Asiye Beril Tuğrul, TAEK Nükleer Güvenlik Dairesi Başkanı Dr. Serhat Alten yer aldılar. Program değerlendirme ve kapanış konuşmaları ile sona erdi.