Başkan Şeker “Akademik saygınlık, bilimin vicdanıdır.”

Başkan Şeker “Akademik saygınlık, bilimin vicdanıdır.”

TÜBA Başkanı Prof. Dr. Muzaffer Şeker, Uluslararası Kıbrıs Üniversitesi’nde (UKÜ) “Akademik Sorumluluklarımız ve Akademik Saygınlık” başlıklı akademik yıl açılış dersi verdi.

Sözlerine bilim insanı olmanın yalnızca bilgi üretmek değil, aynı zamanda “vicdanlı düşünmeyi sürdürmek” olduğunu vurgulayarak başlayan Prof. Şeker, “Zekâya değil, emeğe inanıyorum.” diyen Nobel Ödülü sahibi, TÜBA Şeref Üyesi Prof. Dr. Aziz Sancar’dan alıntıyla, akademik başarının temelinde çalışmanın, sabrın ve etik duruşun bulunduğunu ifade etti. Prof. Şeker, akademik saygınlığın ölçüsünün unvanlar değil, bilimin topluma olan katkısı ve güven ilişkisi olduğunu belirtti. Üniversitelerin yalnızca bilgi üretim merkezleri değil, aynı zamanda etik, adalet ve sorumluluk kültürünün de taşıyıcısı olması gerektiğini söyledi: “Toplum, akademiye inancını kaybederse, bilgi üretimi de anlamını kaybeder. Bu nedenle bilim insanı, her zaman hem bilimin hem toplumun vicdanını korumalıdır.” dedi.

Sunumda yapay zekânın akademik dünyada yarattığı dönüşüme de değinen Prof. Şeker, teknolojinin sunduğu imkânların yanı sıra getirdiği sorumluluklara dikkat çekti. Yapay zekâ ile üretilen içeriklerin kaynak gösterilmeden kullanılması, “özgünlük” kavramını tehdit ettiğini belirtti. UNESCO’nun “Yapay Zekâ Etiği Tavsiyeleri” çerçevesinde, teknolojik yeniliklerin insan hakları, şeffaflık ve hesap verebilirlik ilkeleriyle uyumlu yürütülmesi gerektiğini vurguladı.

“Üniversite, toplumla bağını kaybetmemeli”
Prof. Şeker, üniversitelerin yalnızca eğitim ve araştırma kurumları değil, aynı zamanda topluma yön veren, farkındalık yaratan ve kültürel dönüşümü destekleyen yapılar olduğunu dile getirdi. “Akademinin gücü, laboratuvardaki verilerde değil; toplumun hayatına dokunabildiği yerde ölçülür.” dedi. Konuşmasının bir bölümünde “ahlak depremi” kavramına değinen TÜBA Başkanı, doğal afetlerin yalnızca fiziksel yıkım değil, etik eksikliklerle birleştiğinde çok daha derin toplumsal yaralar açtığını söyledi. Hazırlıklı olmanın sadece teknik önlem değil, toplumsal sorumluluk ve özeleştiri bilinciyle mümkün olabileceğini vurguladı.

“Yeni çağda insani değerlere daha çok ihtiyaç var”
Prof. Şeker, dijitalleşmenin insan ilişkilerini, mahremiyet algısını ve etik dengeleri yeniden şekillendirdiğini belirterek “Endüstri 5.0’ın karşısında İnsanlık 1.0 değerlerini korumalıyız. Teknolojiye hükmeden ama insanlığı kaybetmeyen bir bilim anlayışına ihtiyacımız var.” dedi.

Konuşmasını Prof. Dr. Gazi Yaşargil’in “Acele etmeden, dokuya hürmet ederek sabırla çalışmak gerekir” sözüyle bitiren Prof. Şeker, akademisyenlere “sabır, özveri ve tevazu” çağrısında bulundu. Bilim tarihinden örneklerle akademinin kalıcı gücünün insanlığa hizmet ve kuşaklar arası aktarım olduğunu hatırlatarak, “Saygınlık, akademinin en sessiz ama en güçlü sermayesidir” ifadelerini kullandı.

İlgili Fotoğraflar