TÜBA Üyesi Prof. Balcı: “Önemli konularda ders kitabı olmaması düşündürücü”

TÜBA Üyesi Prof. Balcı: “Önemli konularda ders kitabı olmaması düşündürücü”

Röportaj: Asiye Komut Şanlı
TÜBA Şeref Üyesi Prof. Dr. Metin Balcı’nın yazdığı Modern Heterosiklik Kimya TÜBA tarafından yayımlandı. Prof. Balcı’yla son kitabı üzerine konuştuk;  eserin varoluş hikâyesini kendisinden dinledik.

Heterosiklik kimyanın ne olduğuyla başlayalım dilerseniz.
Heterosiklik bileşikler, bünyesinde karbon atomlarının yanı sıra azot, kükürt, oksijen vb. gibi atomları bulunduran halkalı bileşikler. Günlük yaşamımızda geniş bir uygulama alanına sahip olan heterosiklik bileşikler, hayatın olmazsa olmazları. İlaçların, pestisitlerin, boyaların ve plastiklerin çoğunluğu heterosiklik bileşikler içeriyorlar. Nükleik asitler (DNA, RNA) de heterosiklik bileşiklerin bir diğer örneği. Penisilin, sefalosporin gibi antibiyotikler, morfin vb. alkaloitler heterosiklik yapı taşlarına sahip.

Bundan 15 yıl öncesine gittiğimizde, heterosiklik bileşikler üzerine araştırma yapmazdım. İtiraf edeyim: Heterosiklik bileşikler kimyasını hiç sevmezdim ve heterosiklik bileşiklerden uzak dururdum. Araştırmanın en güzel taraflarından biri yaptığınız araştırmanın sizi nerelere götüreceğini bazen öngörememektir. Bazen bir tesadüf sonucu yepyeni bir konuya girer ve önemli buluşlar yaparsınız. Bazen de çalışmalarınız sizi kademeli bir şekilde farklı alanlara yönlendirir. Einstein’ın meşhur bir lafı vardır. If we knew what it was we were doing, it would not be called research, would it? Eğer ne yaptığımızı biliyor olsaydık, buna araştırma denmezdi, öyle değil mi?

Bizim çalışmalarımızın bir kısmında, heterosiklik yapıda olmayan bileşiklere azot gibi heteroaromları halka dışına (halka içine değil) bağlamaya çalışıyorduk. Elde ettiğimiz ürünler elbette heterosiklik bileşikler değil. Heterosiklik bileşik olabilmesi için heteroatomun halka içinde olması gerekir. Bir halkaya komşu iki heteroatom bağlamaya çalışırken (açil azotörler aracılığı ile)  halkalaşma reaksiyonlarının olduğunu ve yeni bir yöntemle heterosiklik bileşiklerin oluştuğunu gördük. Böylece heterosiklik bileşiklerin dünyasına istemeyerek girmiş olduk. Sonra elde ettiğimiz bulguları farklı sistemlere uygulamaya  başladık ve başarılı olduk. Bulmuş olduğumuz bu yeni sentetik yöntemle ilginç yapıda heterosiklik bileşikleri sentezlemeyi başardık. Araştırma grubumun bir kısmı heterosiklik bileşiklerin sentezi üzerinde çalışmaya başladı. Bu çalışmalarımız esnasında laboratuvarımızda iki kez patlama yaşadık. Patlamanın birinde iki öğrencimden biri  ciddi bir şekilde yaralanmıştı. Çıkış bileşikleri olarak kullandığımız açil azotörler patlamaya meyilli bileşikler. Otomobillerin hava yastıklarında bulunan bileşik de azotör (sodyum azotör) yapısında bir bileşik olup darbe esnasında bir elektrik kıvılcımı ile 30 milisaniye içinde azot gazı çıkararak anında hava yastığını şişirir. Dolayısıyla, açil azotörler de kontrolsüz bir şekilde azot gazı çıkardıklarında patlama meydana gelir. Ancak burada şunu itiraf edeyim. Her iki patlamada da öğrenci hatası vardı. Öğrencilerim tedirginlik yaşamaya başladılar. Bu olayı yaşadıktan sonra, öğrenci hatalarını da tamamen ortadan kaldıramayacağıma göre bu sahada çalışmayı yavaş yavaş bırakmak istedim. Ancak heterosiklik bileşikleri sevmiştik ve kendimizi o sahanın içinde bulmuştuk. Açil azotörlerle yapmış olduğumuz çalışmaları  bırakmak istedik, fakat heterosiklik bileşiklerin sentezi için yeni yöntemlerin geliştirilmesinden vazgeçmek istemedik. Bu kez heterosiklik bileşikleri, son yıllarda organik kimyada çok popüler olan alkinlerle (asetilen türevleri) sentezlemeyi hedefledik. Emekliliğimin son yıllarında grubumun tamamı alkinleri kullanarak heterosiklik bileşikler üzerinde çok başarılı çalışmalar gerçekleştirdiler. O zaman kendimi “keşke çok daha önceleri bu konuya girmiş olsaydık” diye sorguladım.

Modern Heterosiklik Kimyayı yayımlama fikri ne zaman oluştu?
Modern Heterosiklik Kimya kitabını yazma fikrinin ne zaman oluştuğu, açıklayacağım nedenlerden dolayı benim için çok ilginçtir.

Elbette ki ilk olarak Heterosiklik konusundaki, bu sahadaki kaynakları araştırmaya başladım. Maalesef heterosiklik kimya tüm üniversitelerin Kimya Bölümlerinde ve Eczacılık Fakültelerinde okutulmasına karşın öğrenciye tavsiye edilebilecek bir kaynağın olmadığını gördüm. Bu sahada kitap yazma fikri şöyle gelişti. Arzu ederseniz biraz daha geriye giderek başlayayım.

1980 yılında Türkiye’ye döndüğümde beni hayal kırıklığına uğratan ilk şey derslerde öğrencilerimize verebileceğimiz bir ders kitabının olmamasıydı. Öğrenci bir dersi, ders esnasında tutmuş olduğu notlardan öğrenmeye çalışıyordu. Daha vahimi, başka bir öğrencinin tutmuş olduğu ders notlarından bir şeyler öğrenmeye çalışmasıydı. Öğrencinin elinde kitap olmadan eğitim olmaz. Ben şahsen kitap yazmış olmak için kitap yazan birisi değilim. Organik kimyada öğrencinin  ihtiyacı olan ve ilgili ders kitabı olmayan  sahalarda kitap yazmaya karar verdim. İlk yazdığım 200 sayfalık bir NMR (Nükleer Manyatik Rezonans) Spektrokopisi kitabı 1986 yılında yayımlandı. Sonra bu kitabı genişletmeye karar verdim. 2000 yılında NMR kitabı, genişletilmiş şekliyle (450 Sayfa) METU PRESS tarafından yayımlandı. Maalesef METU PRESS 3. baskısından sonra yayımlamayı durdurdu. Kitabın tekrar yayımlanması için ilgili birimin sorumlusu ile görüştüğümde bana “Bu kitap ders kitabı olarak okutuluyor mu?” gibi komik bir soru yönlendirdi. İlgili kişi, kendilerinin 3 kez baskısını yaptıkları kitabı sorguluyordu. İlgili birime yeni atanan bir yönetici birkaç ay önce beni aradı ve kitabı yeniden basmak istediklerini söyledi. İki yıl boyunca öğrenciler NMR kitabına ulaşamadılar. Kitabın 4. ve 5. baskısı Eğitim Yayınevi tarafından yapıldı. Kitap incelendiği zaman, kitabın yurt dışında yayımlananlardan farklı olduğu hemen anlaşılıyor. Çünkü NMR kitabı ilk kez bir sentetik kimyacı tarafından yazılmıştı ve NMR’ı kullanan sentetikçilere daha sempatik görünüyordu. Kitabı İngilizceye çevirdim, kitap 2005 yılında ELSEVIER tarafından Basic 1H- and 13C-NMR Spectroscopy başlığı ile yayımlandı. Kitap yurt dışında da çok ilgi gördü. Aradan 18 yıl geçmiş olmasına rağmen bu kitap hala yurt dışında satışa sunuluyor.

Akademik kariyerim boyunca temel ve ileri seviyede NMR spektroskopisi derslerinin yanı sıra reaksiyon mekanizmaları üzerine çok farklı dersler açtım. Burada da öğrencinin elinde hiçbir kaynak yoktu. Öğrencilere dağıtmış olduğum ders notlarını kitap haline getirmeye karar verdim. İlk Organik Kimya Reaksiyon Mekanizması kitabı 2008 yılında TÜBA tarafından yayımlandı. Kısa sürede tükenen kitabın 2. baskısı 2009 yılında yapıldı.  3. baskıya yeni konular ilave edilerek kitap 600 sayfaya çıkarıldı. Yeni konuların ilave edildiği ve eski konuların güncellendiği kitabın 4. baskısı 2021 Aralık ayında TÜBA tarafından 710 sayfa  olarak yayımlandı. Bu kitap 40 yıllık bir çalışmanın eseridir. Kitabı aynı zamanda İngilizceye çevirdim ve kitap Reaction Mechanism in Organic Chemistry başlığı ile WILEY-VCH yayınevi tarafından 2021 yılında hemen hemen Türkçesi ile aynı zamanda yayımlandı. Ders kitabı olarak hazırlamış olduğum bu üçüncü kitap Modern Heterosiklik Kimya bir buçuk yıl gibi bir zaman içerisinde tamamlandı ve TÜBA tarafından 2023 Ekim ayında yayımlandı.  

Modern Heterosiklik Kimya eserinizin alanında nasıl bir ihtiyacı karşıladığından bahsedebilir misiniz?
Heterosiklik Kimya dersi bütün üniversitelerde okutuluyor. Hemen hemen tüm kimya bölümlerinde ve eczacılık fakültelerinde heterosiklik bileşikler üzerine araştırmalar yapılmasına karşın kimyanın bu kadar önemli bir konusunda öğrenciye bir ders kitabının sunulamaması gerçekten düşündürücüdür. İnanıyorum ki bu kitap bu boşluğu dolduracak olup, ilgili sahada çalışanlar ve öğrenciler bu ders kitabından uzun yıllar faydalanacaklardır.

Kitabın hazırlanmasında tamamen heterosiklik bileşikler üzerine yapılan bilimsel makalelerden faydalanıldı. 2023 Mart ayına kadar yayımlanan makaleler tarandı ve ilgili bölümlerde toplam 1870 referansa yer verildi. Kitap çerçevesinde seçilen referanslarda okuyucunun seviyesi dikkate alındı. Okuyucu bu referanslara ulaşarak ilgili konu hakkında daha detaylı bilgi edinebilir.   

Eserin en başından bu yana hazırlık aşaması hakkında bilgi verebilir misiniz? Nasıl bir süreç yaşandı? Eser nasıl bir takvimde oluşturuldu?
Eserin hazırlanmasına Kasım 2021’de başladım ve Mart 2023’te tamamladım. Bu süreç esnasında yoğun bir çalışma gerekliydi. Her gün 6 ile 8 saat arasında çalıştım ve ortalama günde ancak bir sayfa yazabildim. Dolayısıyla kitabın tamamı bir buçuk yıl gibi bir zaman içerisinde tamamlandı.

Eserin hedef kitlesi sadece kimya ortak paydasında buluşanlar mı? Nasıl bir hedef kitlesi var? Eseri başka dillerde hazırlamayı planlıyor musunuz? Neden?
Eserin birinci derecede hedef kitlesi kimyacılar ve eczacılar. Elbette, bu eserden biyologlar ve tıp öğrencileri de faydalanabilir. Eseri şu anda başka bir dilde yayımlamayı düşünmüyorum. Yabancı bir dilde eseri yayımlamak en az bir buçuk yıl gibi uzun bir süre alıyor. Bu süreye eserin İngilizceye çevirisi dahil değildir. Süreç uzun ve yorucu olduğu için şimdilik başka bir dilde çevirmeyi düşünmüyorum. Ancak şuna inanıyorum ki İngilizceye çevirmiş olsam çok iyi yayın evleri bu eseri tereddütsüz bir şekilde yayımlar.

Kısa süre öncesinde TÜBA, Organik Kimya Reaksiyon Mekanizmaları adlı eserinizin genişletilmiş 4. baskısını yayımladı. Bu eseriniz de oldukça ilgi gördü. Ülkemizde kimya alanında yayımlanan eserleri nasıl buluyorsunuz? Değerlendirebilir misiniz? Artıları eksileri neler?
Sizin de bahsetmiş olduğunuz gibi gerek Organik Kimya Reaksiyon Mekanizmaları ve gerekse NMR Spektroskopisi başlıklı kitaplarım 4. ve 5. baskılarını yaptılar. Bu kitaplar hem öğrenciler hem de öğretim üyeleri tarafından kullanılıyor. Bundan sonra da uzun yıllar kullanılacaklarını tahmin ediyorum.

Kitap yazmaya devam edecek misiniz? gibi sorularla karşılaşıyorum. Şu ana kadar yazmış olduğum kitaplarla ülkemizdeki boşlukları doldurmuş oldum. Bundan sonra benim başka bir sahada kitap yazmam söz konusu değil. Ancak kimya alanında bazı boşluklar var. Örneğin, stereokimya, metal organik kimya gibi çok önemli sahalarda öğrencilerimize sunacağımız bir kaynak maalesef bulunmuyor. Bu konularda benim kitap yazmam söz konusu değildir. Bu sahalarda çalışan değerli meslektaşlarım var. Ben zaman zaman kendilerine bu sahada kitap yazmaları için telkinde bulunuyorum. Umarım yazarlar ve bu boşlukları da doldururlar.

Temel organik kimya üzerine yazılmış kitaplar bulunuyor. Bunların çoğu yabancı kaynaklardan yapılan çevirilerdir. Çevirilerin yapıldığı kitaplar çok güzel hazırlanmış olan kitaplardır. Bu çevirilerde beni rahatsız eden konu bir kitabın çevirisinin 15-20 farklı kişi tarafından yapılmış olmasıdır. Çeviri editörünün farklı üniversitelerden 15-20 kişiye görev vermesindeki amaç, kitabın çeviriyi yapan hocaların bulunduğu üniversitelerde de satışını sağlamaktan başka bir şey değildir. Ancak, farklı kişiler tarafından yapılan çevirilerde dil birliğinin sağlanamaması ve çevirilerin bazen yanlış bazen da anlamsız olması eserin kalitesini düşürüyor. Bu nedenle çoklu çeviri kitaplarını ben şahsen tavsiye etmiyorum. Hazır yazılmış bir kitabı çevirmek kitabı yazmaktan çok çok daha kolaydır ve yazma kadar zaman almaz. Bazı hocalarımız bu yola başvurmuyor ve işin kolayına kaçarak ekip oluşturuyorlar. Bu durumda çok sağlıklı bir çeviri olmuyor.

NMR Spektroskopisi kitabı son şekli ile 2000 yılında yayımlanmıştı. Bu kitabı tekrar yazmayı planlıyorum. Bu da benim epey zamanımı alacaktır. Umarım 2 yıl içerisinde bitirir ve kitabı yeniden öğrencilerin hizmetine sunarız.

Son olarak kitaplarımın basımında her türlü fedakarlığı sunan ve kitapların kaliteli bir şekilde basımını sağlayan TÜBA Akademi Başkanlığına çok teşekkür ederim. Ayrıca size de bu güzel sohbet için teşekkür ederim.