TÜBA-Kanser Tedavisinde Paydaşlar Arası Koordinasyonda Yaşanan Problemler Sempozyumu Gerçekleştirildi

TÜBA-Kanser Tedavisinde Paydaşlar Arası Koordinasyonda Yaşanan Problemler Sempozyumu Gerçekleştirildi

TÜBA Kanser Çalışma Grubu tarafından 19 Aralık 2014 tarihinde ''Kanser Tedavisinde Paydaşlar Arası Koordinasyonda Yaşanan Problemler'' adlı sempozyum Sağlık Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Prof. Dr. İrfan Şencan, TÜBA Başkanı Prof. Dr. Ahmet Cevat Acar ve ilgili kurum ve kuruluş temsilcilerinin katılımıyla Ankara Hilton Otel’de gerçekleştirildi.

TÜBA, kanser tedavisinde yaşanan sorunlarla ilgili durum tespiti yapmak ve öneriler üretmek, dolayısıyla Türkiye’nin sağlık politikasına katkıda bulunmak üzere ''Kanser Tedavisinde Paydaşlar Arası Koordinasyonda Yaşanan Problemler'' sempozyumu düzenledi.

TÜBA Asli Üyesi ve TÜBA-Kanser Çalışma Grubu Yürütücüsü Prof. Dr. Taner Demirer açılış konuşmasına; kanser sempozyumunun konu ve amaçları üzerinde duracağını belirterek bir ülkenin sağlık sistemi ve uygulamaları canlı bir organizma gibi olduğunu belirtti. Her ülkenin sağlık politikası konusunda problemlerinin varlığından bahseden Prof. Demirer bu konuda mükemmeli yakalayan ülke olmadığını fakat herkesin temel amaç sağlık hizmet ve uygulamalarında kalitenin artırılması yönünde çabaladığının altını çizdi ve sözlerine şu şekilde devam etti:

‘Sağlıkta Dönüşüm Projesi’nin Etkisi

2002 yılında başlatılan Sağlıkta Dönüşüm Projesi; KDV’nin %8’e indirilmesi, SSK Hastanelerinin Sağlık Bakanlığı’na devri, sağlık harcamalarında SSK, Bağ-Kur ve Yeşil Kartlıların serbest eczanelerden ilaç alabilmelerinin sağlanması, istedikleri sağlık kurumuna başvurabilmelerinin önünün açılması, bütün sigorta kurumlarının tek ve modern bir SGK altında toplanması, her vatandaşa bir TC kimlik numarası verilmesi özellikle yeni ilaç fiyatlandırmalarında Avrupa Birliği ülkeleri arasında en düşük fiyatı uygulayan iki ülkenin ortalamasının baz alınması -ki bu ilaç fiyatlarında ciddi düşüş meydana getirmiş- ülkemize tasarruf sağlamıştır.

Türkiye; sağlık kurumlarının gerek altyapı gerek alet ve eğitimli personel yönünden hızla modernize edilmesi, tüp bebek, organ ve doku nakli uygulamaları gibi inovatif tedavilerin desteklenmesi ve önünün açılması, TÜBİTAK’ın son yıllarda sağlık ile ilgili büyük çağrı programları uygulamaya başlaması, kök hücre organ nakli tedavilerinde ülkemizde son on yılda önemli mesafe katetmiş olması ve daha birçok yenilikle dünyada takdir toplamıştır.

Türkiye’de her yıl 98.000 erkek ve 63.000 kadın kansere yakalanıyor

Türkiye’deki ölüm nedenleri arasında ilk sırada dolaşım sistemi hastalıkları yer alıyor. Kanser ise ikinci sırada yer alan ölüm nedeni; akciğer kanseri ve prostat ilk iki sırayı alırken mesane ve kolerektal hızla yükseliyor. Son 15 yılda beslenme alışkanlığımızın değişerek fast-food halini alması da kolon kanserinin yaygınlaşmasına sebep olmaktadır. Kadınlarda ise meme kanseri ve tiroid en sık görülenl kanser türleri arasında. Ülkemizde her yıl yaklaşık 98.000 erkek ve 63.000 kadın kansere yakalanmaktadır. Bu istatatistikler özellikle son 10 yıldır oldukça titiz tutuluyor. Bu bizim için çok önemli, bu sayede Amerika’nın verilerine ihtitaç duymaktan kurtulmuş bulunuyoruz” diyerek sözlerini sürdürdü.

TÜBA Başkanı Prof. Dr. Ahmet Cevat Acar ise katılımcılara teşekkür ederek başladığı konuşmasında; kök hücre, kanser, çevre ve sürdürülebilirlik gibi çalışma grupları ve son aldığımız kararla Genom Çalışma Grubu da dahil yeni, önemli ve öncelikli olması gereken konularda farkındalık yaratmayıve bu konuda faaliyet gösteren bilimsel ve uygulama alanındaki paydaşların bir araya getirilmesini ve politika önerileri oluşturulmasını Akademi’mizin özellikle altını çizdiği görevlerinden sayıyoruz. Bu yüzden öncelikle sağlık alanındaki üyelerimizin öncülüğünde ve üye olmayanların bilim insanlarının katkılarıyla kanser ve kök hücre konusunda geçtiğimiz aylarda gerçekleştirdiğimiz üç tane başarılı toplantı için camiaya içten teşekkürlerimi sunuyorum, Türkiye’nin politikalarına katkı sağlayacak çok önemli katkılar ortaya çıkacağına inanıyorum” dedi.

TÜBA Başkanı Prof. Dr. Acar ayrıca “Yeni oluşturulan Genom Çalışma Grubu’nun yanında bir de Gıda ve Beslenme Çalışma Grubu oluşturulmuştur. Önümüzdeki aylar ‘Gıda, Beslenme ve Kanser’ ilişkisi üzerine bilimsel etkinlik gerçekleştirmeyi planlıyoruz.” dedi.

YÖK adına söz alan Prof. Dr. Mehmet Emin Yılmaz ise, selamlama konuşması yaparak toplantının verimli geçmesini dilediğini, TÜBA ve TÜBA’nın Çalışma Gruplarını takdir ettiğini ve başarılarının devamını dilediğini belirtti.

Sağlık Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Prof. Dr. İrfan Şencan “Koordinasyon problemi benim de son 5-6 yıldır bürokrasinin içinde bir isim olarak gördüğüm en önemli sorundur. Bu toplantının hastaların daha iyi hizmet almasına vesile olmasını diliyorum ve çıkacak sonuçlarda üzerime düşen vazifeler olursa elimizden geleni yapacağımızı belirtmek isterim” diyerek konuşmasına devam etti.

Açılış konuşmalarının ardından sempozyumun bilimsel programını oluşturan TÜBA Asli Üyesi Prof. Dr. Mustafa Solak’ın başkanlığını yaptığı oturumda; Prof. Dr. Celaletdin Camcı ‘Erişkin Kanser Hekimlerinin Yaşadığı Problemler’ ve TÜBA Asli Üyesi Prof. Dr. Bülent ZülfikarÇocuk Kanser Hekimlerinin Yaşadığı Problemler’, Prof. Dr. Dilek Dinçol’un başkanlığını yaptığı oturumda; Prof. Dr. Ahmet Özet ve Salih Yüce ‘Hekim Gözüyle Hastaların Yaşadığı Problemler’, TÜBA Asl, Üyesi Prof. Dr. Taner Demirer’in başkanlığını yaptığı oturumda; Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu Başkanı Dr. Saim Kerman ‘İlaç Ruhsatlandırılmasında Yaşanan Problemler’ ve AİFD Genel Sekreter Yardımcısı Dr. Hasan BağcıFarmasötik Sektör Gözüyle Koordinasyonda Yaşanan Problemler’, Prof. Dr. Serdar Özkök’ün başkanlığını yaptığı oturumda; SGK Genel Sağlık Sigortası Genel Müdür Yardımcısı Uzm. Dr. Cemil GülSosyal Güvenlik Kurumu’nun Koordinasyonda Yaşadığı Problemler’, Prof. Dr. Nurullah Zengin’in başkanlığını yaptığı oturumda; Sağlık Hizmetleri Genel Müdürü Prof. Dr. Doğan ÜnalSağlık Bakanlığı’nın Koordinasyonda Yaşadığı Problemler’, Prof. Dr. Tezer Kutluk’un başkanlığını yaptığı oturumda Doç. Dr. Murat GültekinKanser Kayıtlarının Dünü, Bugünü, Yarını’ hakkında sunumlarını gerçekleştirdiler.

Toplam altı oturumun düzenlendiği sempozyum Prof. Dr. Taner Demirer’in kapanış konuşması ile sona erdi.