TÜBA, Dünyanın Sağlığını 3 Eserde Topladı

TÜBA, Dünyanın Sağlığını 3 Eserde Topladı

Türkiye’nin ve dünyanın önemli, öncelikli ve güncel konularında  önde gelen bilim insanlarıyla düzenlediği sempozyum, çalıştay ve toplantıların ardından karar alıcılara rehberlik etmek üzere raporlar, kitaplar hazırlayan TÜBA Çalışma Grupları arasında yer alan TÜBA Çevre, Biyoçeşitlilik ve İklim Değişikliği Çalışma Grubu’nun (ÇBİD) son yayınları kamuoyuya paylaşıldı. İklim Değişikliği Çerçevesinde Su Kaynaklarının Mevcut Durumu ve Geleceği Çalıştayı, Biyoçeşitlilik ve Ekosistemler Çalıştayı ve Temiz Üretim, Yeşil Mutabakat ve Sürdürülebilir Atık Yönetimi Çalıştayının ardından hazırlanan kapsamlı kitaplar politika üreticilerin faydasına sunuldu.

Yayımlanan 3 eser hakkında konuşan TÜBA Başkanı Prof. Dr. Başkan Şeker ilk olarak Grubun Yürütücüsü Prof. Dr. Mehmet Emin Aydın dahil, Prof. Dr. Nüket Sivri, Prof. Dr. Ahmet Duran Şahin ve Prof. Dr. Güleda Engin’e uzun ve yoğun geçen editoryal çalışmaları ve bu süreçte gösterdikleri sabır ve titizlik dolayısıyla teşekkür etti. Bilimsel konularda ve bilimsel önceliklerin saptanması amacıyla inceleme ve danışmanlık yapmanın TÜBA’nın asli görevlerinden olduğunu söyleyen Başkan Şeker bu doğrultuda Akademi’nin tüm çalışmalarına hız kesmeden devam ettiğini söyledi. Esasen dünyanın ve dolayısıyla Türkiye’nin de en önemli konusunun iklim değişikliği, biyoçeşitlilik dolayısıyla dünyanın geleceği olduğunu ifade etti.

Türkiye su fakiri olma yolunda
Başkan Şeker şöyle konuştu: “Bilindiği üzere tarih boyunca iklim sürekli değişmiştir ancak günümüzde bu değişiklik insan kaynaklı ve çok hızlı gerçekleşiyor. Küresel ortalama sıcaklık değişimi endüstri devrimi sonrasında atmosferdeki CO2 miktarına bağlı olarak ortalama sıcaklığın 1.5-4.0 °C derece aralığında artacağı şeklinde tahminler yapılıyor. İklimdeki bu hızlı değişim bütün dünya ekosistemini doğrudan etkiliyor. İklim değişikliği sürecinde afetlerin şiddet ve sıklıklarının artmakta olduğu bugüne kadar yapılan bütün bilimsel çalışmalarda kabul gördü. Doğal afetlerin yanında insan kaynaklı yanlış kullanımdan dolayı su kaynaklarının kirletilmesi önemli bir sorun olarak görülüyor. Özellikle tatlı su kaynaklarının kirletilmesi, tarım alanlarında etkin sulama yöntemlerinin yaygın olmaması, iklim değişikliği etkileri ile bir araya geldiğinde dünyada birçok ülkenin su fakiri konumuna geldiği bilinmekle birlikte ülkemiz de bu gruba girme yolunda. 

Biyoçeşitliliği ve ekosistemleri korumak için hem yerel hem de küresel koruma çabalarına öncelik verilmesinin zorunlu olduğunu dile getiren Şeker öncelik listesini  “özel ve korunan alanlar oluşturulması, sürdürülebilir arazi ve kaynak yönetimi uygulamalarının benimsenmesi ve biyolojik çeşitliliğin korunması için uluslararası iş birliğinin teşvik edilmesi” gibi ana başlıkların oluşturduğunu söyledi. Bu başlıkları öncelemenin sürdürülebilir yaşam tarzlarını ve sorumlu tüketimi teşvik edeceğini dile getirdi.

Akademisyenler, araştırmacılar ve karar vericiler arasında bir iletişim kanalı oluşturmayı sürdüreceğiz
Prof. Şeker, Avrupa Komisyonunun Aralık 2019'da ekonomisini daha sürdürülebilir ve daha yeşil bir seviyeye çıkarmayı amaçlayan bir politika paketi yayınladığını hatırlattı ve “Avrupa Yeşil Mutabakatı”nın Dünyanın karşı karşıya olduğu iklim değişikliği krizi ile mücadele amacıyla başlatıldığının altını çizdi. Mutabakatın temel hedeflerin ise 2050 yılına kadar net sera gazı emisyonlarını sıfıra indirerek karbon-nötr ilk kıta olmak ve yeşil ekonomiye geçiş sürecini Avrupa için bir fırsata çevirmek şeklinde belirlendiğini söyledi. Başkan Şeker bu alanda gerçekleştirdiğimiz program, proje ve yayınlarla yeşil ve sorumlu bir yönetim hakkında bilgiyi aktarmak ve yaymak için akademisyenler, araştırmacılar ve karar vericiler arasında bir iletişim kanalı oluşturmayı sürdüreceğiz dedi.

Sorunlar ve çözümler bir arada
Grubun Yürütücüsü ve kitapların ortak editörü Prof. Dr. Mehmet Emin Aydın ise yayınların sadece sorunları tespit etmekle kalmadığını, bu sorunları katmanlarına ayırararak çözüm önerilerini net bir şekilde ortaya konduğunu ifade etti. Prof. Aydın kitapların içeriği hakkında şunları söyledi; “23-24 Eylül, 2022 tarihlerinde İTÜ’de yapılan çalıştayda sunulan bildiriler ve tartışmalar kitap haline getirildi. İklim değişikliğinin su kaynaklarına olan etkisinin detaylı olara ele alındığı kitapta; su kaynakları açısından dünya ve Türkiye su potansiyelleri ele alınıyor. Su kaynaklarının düzensiz dağılımı, iklim değişikliğine bağlı su kaynaklarında yer değişimleri, şiddetli sel ve taşkınlar, tarımda suyun yanlış kullanımı, sucul ekolojinin zarar görmesi, ekolojinin önemli bir kaynağı olan ormanların ekstrem yangınlara maruziyeti, sektörel bazlı su tahsis planlamalarındaki eksiklikler, yerel yönetimlerin su arzında sınırlı kaynaklara sahip olmaları, yerel yönetimlerde su kaçak ve kayıpları, müsilaj ve deniz suyunu etkileyen kirleticiler, deniz suyu sıcaklığının ve seviyesinin artışı vb. sorunlar ele alındı.”

Aydın, kitapta gündeme getirilen sorunlara getirilen çözümleri “Havza bazlı su planlaması, iklim değişikliğine bağlı afet ve ekstremlerin yeniden tanımlanması, iklim değişikliği senaryoları çerçevesinde su potansiyellerinde değişimlerin belirlenmesi, tarım ürün desenlerinde değişikliğe gidilmesi,  orman yangınlarında alınması gereken önlemler ve bilinçlendirme, su tüketimi ile ilgili eğitimlerin halka indirgenmesi ve sürdürülebilir hale getirilmesi, sucul ekosistemlerin koruma altına alınması, sanayide kullanılan suyun kalite kontrollerinin sürekliliğinin sağlanması, taşkınların yer altı su depolamaları için kullanılması, yerelde yağmur suyu hasadı,  yerleşim yerlerinde sel-taşkın afetlerine karşı yeni ekstremler çerçevesinde yeniden hesaplamaların yapılması, su kaynaklı afetlerin yönetiminden önce risklerinin yönetilmesi vb.” şeklinde sıraladı.

Biyoçeşitlilik dünyanın dengesi demek
1-2 Aralık 2022 tarihinde, Ege Üniversitesinde yapılan çalıştayda, konusunda uzman bilim insanları ve kurum temsilcileri bir araya getirdik diyen Prof. Aydın bu kapsamlı toplantının sonucunda  Türkiye’de sürdürülebilir bir gelecek sağlamak için biyoçeşitlilik ve ekosistemler konularındaki sunumları ve tartışma sonuçlarıyla  bir kitap hazırladık dedi.  Bu değerli çalışma bizim için çok önemli çünkü biyoçeşitlilik dünyanın dengesi demek. Dünyadaki yaşam formlarının çeşitliliğini tanımlayan biyoçeşitlilik, dünyanın sağlıklı işleyişinin en önemli unsuru. Yalnızca türlerin çeşitliliğini değil, aynı zamanda genetik çeşitliliği ve ekosistemlerin çeşitliliğini de kapsıyor. En küçük mikroorganizmadan en gelişmiş memeliye kadar her organizma, gezegenimizin hassas dengesinin korunmasında hayati bir rol oynuyor.” dedi.

Dünya çeşitli çevresel baskılar altında
17-18 Mart 2023 tarihlerinde düzenlenen çalıştayda sunulan bildiriler ve tartışma sonuçlarının dünyanın çok çeşitli çevresel baskılar altında olduğunu bir kez daha ortaya koyduğunu söyleyen Aydın “Son yıllarda sıklıkla ele alınan konulardan olan yeşil mutabakat, temiz üretim ve döngüsel ekonominin aynı platformda ele alınmış olması, seçilmiş bazı sektörlerden temiz üretim uygulamaları ile yeşil mutabakatın reel sektör üzerindeki etkilerinin tartışıldığı, döngüsel ekonomi ve atık değerleme kavramlarının ele alındığı kapsamlı bir kitap oldu. Dolayısıyla bu kitapta, temiz üretime geçiş sürecinin, yeşil mutabakatın öncelikli olarak etkilediği sektörlerin ele alındığı ve ülkemizde sıfır atık, döngüsel ekonomi ve atık değerlemenin uygulanmasına yönelik politika ve uygulamaların tanıtıldığı makaleler yer alıyor. Bu kitapların ilgili kurumlara, akademisyenlere, öğrencilere, konuyla ilgilenen şahıslara ve komuoyuna güncel ve derli toplu kaynak oluşturması bakımından önemli katkılar sağlayacağından, faydalı olacağından eminim.” dedi.