Milli Mücadelenin Saklı Kalan Ruhu Gün Işığına Çıktı
TÜBA ve Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi iş birliğiyle hazırlanan "Millî Mücadele'nin Yerel Tarihi 1918-1923” adlı eser, Doç. Dr. İlhami Danış, Doç. Dr. Mustafa Göleç ve Doç. Dr. Zeynep Kevser Şerefoğlu editörlüğünde 13 cilt olarak yayımlandı. Eserin ilk baskısı, 100. Yıl TÜBA-TÜBİTAK Bilim Ödülleri Töreninde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a takdim edildi.
Tarihin derinliklerindeki anılar, günlükler, sözlü kaynaklara başvuruldu
3 yıl önce TÜBA ve FSMVÜ arasında imzalanan protokolle temelleri atılan “Türkiye 1918-1923 Millî Mücadele’nin Yerel Tarihleri Projesi” kapsamında alanında uzman isimlerden oluşturulan Bilim Kurulu ile paydaşların yer aldığı sempozyumlar, çalıştaylar ve bilimsel etkinlikler düzenlendi. Tüm bu çalışmalar paralelinde ilk defa Türkiye’nin Millî Mücadele ile ilgili hafızası 7 bölge 81 il çerçevesinde ele alındı, Millî Mücadelenin tarih yazımına dair araştırma ve incelemeler yapıldı. Yerel deneyimlere karşılaştırmalı olarak bakılması, zaman ve mekân şartlarının çok boyutlu olarak ele alınması prensibi benimsendi. Yerel öznelerin, olayların ve mekanların ön plana çıkarılmasının, insanların kendilerini parçası ve sahibi hissedecekleri bir tarihin yazılması için şart olduğu ve Millî Mücadele’ye yerelden bakmanın onu yerinden ve yaygın olarak görmeye imkân vereceği ön kabulünden hareket edildi. Millî Mücadelenin resmi ya da geleneksel tarih yazımındaki homojenleştirici anlatımına karşılık yerel farklılıkların üstündeki örtüyü kaldıran bir seri ve Millî Mücadele’nin bütün toplumsal unsur ve katmanların birlikte yaşadığı ve hatırladığı bir tarih olduğu gerçeği ortaya konuldu. 13 ciltlik serinin oluşumunda 150’ye yakın araştırmacı, akademisyen ve yerel tarihçi katkı sundu.
Çalışmada mevcut literatür gözden geçirildi, yer yer yeniden yorumlandı, bunun ötesinde arşiv belgelerinin yanı sıra başta yerel basın olmak üzere, anılar ve günlüklere, efemeraya, sözlü kaynaklara, folklora, mimariye, topografyaya ve özellikle yerelde, taşrada kıyıda köşede kalmış kaynaklara bakılarak hem eski bilgiler güncellendi hem de literatüre yeni bilgiler ilave edildi. En önemlisi yerel tarihin demokratik, sivil ve katılımcı imkânlarından yararlanarak, insanların kendilerini birer parçası olarak hissedebilecekleri bir tarihsel hafıza oluşturuldu. Bunu yaparken salt akademik tarihçilikle yetinilmedi, yerel tarihçilerin sürece dahil edildi.
Yaşanan ama yazılmayan tarihe ışık tutuldu
Eserin 1918-1923 arası dönemi ağırlıklı olarak siyasi ve askeri gelişmelerden ibaret bir süreç olarak ele aldığını belirten TÜBA Başkanı Prof. Dr. Muzaffer Şeker, Milli Mücadele hakkındaki monografilerin şimdiye kadar genellikle Millî Mücadele önderlerinin fikir ve eylemleri ile cephelerdeki askerî harekâta odaklandığının altını çizdi. Başkan Şeker şöyle konuştu; “Millî Mücadele konulu monografi ve ders kitapları İstanbul’dan, Ankara’dan, Samsun’dan, Erzurum’dan, Sivas’tan bahsettiği kadar Artvin’den, Kırklareli’nden, Muğla’dan, Siirt’ten, Sinop’tan, Yozgat’tan, Bursa’dan söz etmiyor. Oysa tüm şehirlerimiz bu mücadeleye bir şekilde katıldı, Millî Mücadele’nin doğrudan ya da dolaylı etkilerini yaşadı. Anadolu’nun her köşesinden evlatlarını cepheye gönderen babaların, geride kalan annelerin, kardeşlerin, eşlerin, çocukların, nüfusları azalan, ekmekleri eksilen, yaşadıkları yerler harabe ve viraneye dönen yine de bu varoluş mücadelesini canları ve malları ile büyüten insanların hafızaları yaşanan ama ne yazık ki yazılamayan bir tarihin kaynaklarıdır.” dedi.