Başkan Şeker, Türkiye İktisat Kongresi 2023’e Katıldı

Başkan Şeker, Türkiye İktisat Kongresi 2023’e Katıldı

TÜBA Başkanı Prof. Dr. Muzaffer Şeker, Türk Tarih Kurumu (TTK) tarafından İzmir İktisat Kongresi Binasında düzenlenen Türkiye İktisat Kongresi 2023’e katıldı.

İlki 1923 yılında düzenlenen Türkiye İktisat Kongresi, Cumhuriyetin 100. yıl dönümü vesilesiyle Türk Tarih Kurumunca Yükseköğretim Kurumu Başkanlığı ve İzmir Valiliği iş birliğiyle gerçekleştirildi. TTK, İktisat Kongresinin 100. yıldönümünde Türkiye’nin iktisat tarihi ve iktisadi düşünce birikimi üzerine çalışanları bir araya getirdi. Bugünün iktisadi sorunlarını anlamanın ve yarınların iktisadi gelişimine ışık tutmanın yolunun dünün iktisadi yapısını ve düşüncesi bilmekten geçiyor olmasına inançla 2023 Türkiye İktisat Tarihi Kongresi farklı kurumlarda görev yapan bilim insanlarını Türk Tarih Kurumu çatısı altında buluşturdu.

Programın açılış konuşmasını TÜBA Başkanı Prof. Dr. Muzaffer Şeker, Türk Tarih Kurumu Başkanı Prof. Dr. Birol Çetin, Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu Başkanı Prof. Dr. Derya Örs, Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Serdar Çam ve Dışişleri Bakan Yardımcısı Ahmet Yıldız programın açılış konuşmasını yaptı.

Büyümede odak sürdürülebilirlik olmalı
100. yılını kutladığımız cumhuriyetimizin kuruluş yıllarında gerçekleştirilen Türkiye İktisat Kongresinin, iktisadi bağımsızlık çabalarının bir yansıması olduğunu söyleyen Prof. Şeker “İktisadi bağımsızlık, her ülkenin ana hedeflerinden biri olmuştur ve Türkiye için de aynı şekilde önem arz etmektedir. Kendi üretimimiz ve yerli kaynaklarımızı kullanarak ekonomimizi güçlendirmek, sürdürülebilir bir büyüme ve refah düzeyi sağlamak için elzemdir. Bu amaçla uygulamaya koyulan Milli Teknoloji Hamlesi bağımsızlık hedefinin sağlam bir zemine oturması için teknolojik altyapısını oluşturmaktadır. Ancak, bağımsızlık sadece içeride atacağımız adımlarla değil, aynı zamanda uluslararası iş birlikleriyle de güçlenir. Tarihten günümüze uluslararası ortaklıklar ve imzalanan paktlar, ekonomik alanda Türkiye için büyük önem taşımaktadır. Dünya ekonomisindeki değişimler ve küresel gelişmeler karşısında Türkiye, aktif bir dış politika izleyerek çeşitli ülkeler ve bölgesel oluşumlarla iş birliği yapmıştır.” dedi.

Türkiye’nin uluslararası platformlarda aktif bir oyuncu olduğunu ifade eden Şeker, Şanghay İşbirliği Örgütü gibi ekonomik potansiyeli yüksek ülkeler ve örgütler ile iş birliklerinin yanı sıra Afrika ve Güney Amerika açılımları, Türkiye’nin Asya-Pasifik ve Afrika bölgesiyle ekonomik entegrasyonunu artırma çabalarını yansıttığını söyledi. Avrupa Birliğiyle ilişkilerin ise Türkiye’nin dış ticaretteki önemli ortaklardan biri olmasını sağladığını, Türkiye’nin hem Doğu hem de Batı ile iş birliğini sürdürerek, küresel ticarette ve yatırımlarda etkin rolünün hedeflendiğinin altını çizdi.

Tedarik zinciri sorunları önemli gündem maddelerinden biri olduğunu dile getiren Şeker, COVID-19 pandemisi gibi olağanüstü durumların küresel tedarik zincirlerini zorladığını ve kırılganlıkların su yüzüne çıktığını belirtti. Dolayısıyla ülkelerin kendi kendilerine yetme yeteneğini güçlendirmesi büyük önem taşıdığını, Türkiye’nin tarım, sanayi ve teknoloji alanlarında kendi üretimini artırmasının ve yerli kaynaklara dayalı millî stratejiler geliştirmesinin, tedarik zinciri sorunlarını aşmak noktasında ciddi bir adım olacağını belirtti.

İslam ekonomisinin Türkiye’nin iktisadi tarihine değinen Şeker, gelecekteki gelişme potansiyeli üzerinde durarak İslam ülkeleriyle iş birliğinin ve finansal entegrasyonun öneminden bahsetti. Küresel büyüme ve ekonomik gelişme, dünya üzerindeki ülkeler arasında adaletli bir paylaşımı gerektirmesine rağmen büyük ülkelerin küresel büyümeden aldıkları payı paylaşmayı istemediklerine, bu ülkelerin küresel sistemde oluşan hasarları da görmezden gelerek ortaya çıkan dengesizlikleri gidermede gönülsüz davrandıklarına dikkat çekti.

Başkan Şeker konuşmasına şöyle devam etti: “TÜBA olarak bizler de ülkemizin ulusal bilimler akademisi olmanın sorumluluğu ile G20 ülkelerinin bilim akademilerinden oluşan Science 20 (S20) toplantılarında bu başlıkların tartışılmasını sağlamak üzere önerilerde bulunuyoruz. S20 çalışma gruplarında az gelişmiş ülkeler ile gelişmekte olan ülkelerin önceliklerini vurgulamaya gayret ediyoruz. Çünkü, adaletsizlik ve gelişmişlik farkının kapatılması, küresel düzeyde adil bir ekonomik düzenin oluşturulması için acil bir ihtiyaçtır. Büyük ülkelerin daha fazla sorumluluk alması ve gelişmekte olan ülkelere eşit fırsatlar sunması, bu sürecin başarısı için önemli adımlardır. Ancak, bu süreçte herkesin ortak sorumluluk alması ve iş birliği içinde hareket etmesi gerekmektedir.” dedi.

Prof. Dr. Nükhet Hotar yönetimindeki İzmir Ekonomisi Paneliyle başlayan programda “Yüz Yılın Ardından Türkiye İktisat Kongresi I, İslamiyet’in İlk Devirlerinde İktisadi Hayat I, Osmanlı Devleti’nde İktisadi Hayat I, İktisadi Düşünce I, Yüz Yılın Ardından Türkiye İktisat Kongresi II, İslamiyet’in İlk Devirlerinde İktisadi Hayat II, Osmanlı Devleti’nde İktisadi Hayat II” başlıklarında oturumlar düzenlendi.

İlgili Fotoğraflar