‘TÜBA-Ulusal Kanser Politikaları Çalıştayı’ 200 Bilim İnsanının Katılımıyla Gerçekleştirildi
‘TÜBA-Ulusal Kanser Politikaları Çalıştayı’ 27-28 Haziran tarihlerinde Greenpark Otel Pendik/İstanbul’da 200 bilim insanının katılımıyla gerçekleştirildi.
Çalıştay, TÜBA Asli Üyesi ve TÜBA Kanser Çalışma Grubu Yürütücüsü Prof. Dr. Taner Demirer, TÜBA Başkanı Prof. Dr. Ahmet Cevat Acar, Sağlık Bakanlığı Müsteşarı Prof. Dr. Eyüp Gümüş ve TBMM Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonu Başkanı Necdet Ünüvar’ın konuşmalarıyla açıldı.
Başka bir programı olduğunu fakat Çalıştay’a katılmak için programını değiştirdiğini ifade eden Prof. Dr. Necdet Ünüvar sözlerine şöyle devam etti: ‘Aralık ayında TÜBA’nın Kayseri Erciyes Üniversitesi’nde düzenlediği ‘Ulusal Kök Hücre Politikaları Çalıştayı’na iştirak edememiştim fakat bugün buradayım. Görüyorum ki TÜBA, kapılarını bilim adamlarına ve politika yapıcılara açmış. Büyük çalışmalar için önce gönlü açmak gerekiyordu, öyle olduğunu memnuniyetle görüyorum.’
‘Sağlık alanında yurtiçinde ve yurtdışında takdir topluyoruz’
‘12 yıldır sağlığın sürekli gündemde olduğunu belirten Prof. Dr. Ünüvar Türkiye’de sağlık konusunun daha önce olduğu gibi skandallarla veya ihmallerle karşımıza çıkmadığından söz ederek, aksine yapılan çalışmaların sonucunda ortaya çıkan başarılarla gündem yarattığını belirtti ve “Sağlık politikalarımız hakkında sadece yurtiçinde değil yurtdışında da takdir topluyoruz. Sayın Başbakanımızın bu konuda çok büyük desteği olduğu açıktır. İmkanları zorlamasaydı, bizlere yol açmasaydı bu noktaya gelemezdik.
Sağlığın hızında, erişiminde, kalitesinde ciddi oranda bir artış söz konusu ama bu artışı sadece Başbakanımızın koşulları zorlaması ya da Sağlık Bakanlığı’nın çalışmasına bağlamak, bu işlerle uğraşan arkadaşlarımıza insafsızlık olur. Nihayetinde politika yapıcıların ortaya koyduğu bir takım öngörüler ancak uygulayıcılar tarafından hayata geçirilirse başarıya ulaşır. Bu başarıda başta bu salondaki hocalarımız olmak üzere ülkemizin dört bir tarafındaki sağlık çalışanlarının mutlaka katkısı var’ dedi.
‘Başarı için işaret edilen 3 kriteri yerine getirdik’
‘Geldiğimiz nokta itibarıyla uluslararası anlamda başarıyı ölçen 3 kriterden ilki sağlık göstergeleridir. Bu anlamda geldiğimiz nokta itibarıyla bebek ölüm hızı binde 28’lerden binde 7’lere kadar düştü, Avrupa Birliği standartlarına neredeyse yaklaşan bir bebek ölüm oranı söz konusu. Şu anda 2015’te ulaşmayı hedeflediğimiz noktadayız, yani bundan 8 yıl önce hedefimize ulaştık. Yüz binde 64’lerde olan anne ölüm oranı ise yüz binde 15’lere gerilerken, aşılama konusunda yüzde 76’lardan yüzden 98’lere dek ilerleme kaydedildi. Vatandaş memnuniyeti ise; yüzde 39’lardan yüzde 75’lere yükseldi. Vatandaşın finansal risklerden korunması yani cepten yapılan harcamaların azaltılması konusundaki rakamlar daha önce yüzde 32’yi gösterirken son verilere göre bu rakam yüzde 17’yi buldu.
Bütün bu sonuçlar alınan sağlık hizmetinin geldiği noktayı gösteriyor. Hız, erişim ve kalitenin dışında ortaya çıkabilecek problemleri öngörerek artık bazı şeylere odaklanmak gerekiyordu.
Tütünle mücadele, Türkiye için başlı başına bir başarı hikayesidir. 2004’te Tütün Kontrol Sözleşmesi’ni imzaladıktan sonra 6 kriterden 6’sını da yerine getiren tek ülkeyiz. Alkol mücadelesi tütün kadar kolay bir konu değil. Çünkü alkolle ilgili bir takım tedbirler ortaya koyulduğu zaman durum başka spekülatif taraflara çekiliyor. Fakat kabul etmek lazım ki; başta kanser olmak üzere birçok sağlık sorunun da temel sebeplerinden biri de alkol. Bu konuda toplumda yazılı olmayan bir akit imzalayarak iktidar ve muhalefet birlikte hareket edebilir.
Obezite, Sağlık Bakanlığımızın son dönemlerde odaklandığı alanlardan bir başkası. Obezite, çağımızın en büyük problemlerinden biri ve pek çok hastalığın da nedeni kabul edilebilecek rahatsızlıklardan biri.’
‘100 Adet Mobil Kanser Erken Teşhis, Tarama ve Eğitim Merkezi’ Açılacak
‘Ve kanser… Kanser de genetik ya da çevresel etkilerle ortaya çıkan her yıl 162.000 yeni vakayla karşılaştığımız, yaklaşık 140.000 kişinin de bu nedenle hayatını kaybettiği bir hastalık. Dünyada her yıl açıklanan 14 milyon yeni vaka ve 8 milyon ölüm söz konusu. Bu kadar ciddi bir problemle ilgili olarak Sağlık Bakanlığı’nın ve sağlıkla ilgili kişilerin ilgisiz kalması beklenemez.
Kanser konusunda ‘erken teşhis, erken tedavi’ sloganı bizim çocukluğumuzdan beri tekrar edilir. Fakat maalesef erken teşhisi hızlandırmakla ilgili pek bir şey yapılmadı. Elbette işin ekonomik boyutu da göz ardı etmeden konuşmamak lazım ama kaynağı sadece paradan ibaret görmek de başlı başına bir yanlış. ‘
Sağlıkta Dönüşüm Programı’nın en önemli noktasının ‘Kanser Erken Teşhis, Tarama ve Eğitim Merkezleri’ (KETEM) olduğunu ifade eden Prof. Dr. Ünüvar, şu anda 134 tane KETEM’in var olduğunu belirtti ve yakında da 100 adet Mobil KETEM’in faaliyete geçeceği haberini vererek taramaların bu merkezlerde yapılacağını söyledi. Ünüvar ayrıca; ”Kanseri 3’te birinin erken teşhis edilebildiği ve 3’te birinin de önlenebildiğini biliyoruz. Mobil ve yerleşik KETEM’ler arttıkça erken teşhislerin sayısı artacak ve ölüm oranı düşecektir. Bu da bilim adamalarımızın işini oldukça kolaylaştıracaktır.” dedi.
Türkiye Sağlık Enstitüleri Başkanlığı Kuruluyor
‘Enstitüler bilim adamlığı için sera vazifesi görüyor. Uygun ortamı oluşturduğunuz zaman mükemmel sonuçlar elde edilebilir. TÜSEB’in kurulma amacı budur. Kanser, Kronik Hastalıklar, Biyoteknoloji, Kalite Ve Akreditasyon, Geleneksel Ve Tamamlayıcı Tıp, Anne ve Çocuk Sağlığı Enstitüsü kuruluyor. İhtiyaç arttıkça bu enstitülerin sayısı artabilir. Kanser Enstitüsü 6 ay içinde diğerleri ise 3 yıl içinde kurulacak.’
Prof. Dr. Ünüvar “Bu Çalıştay’ın sonuçlarını kısa, özgün uygulanabilir, pratiğe uygun ve ülke koşullarına uygun çözüm paketi haline getirebilmek çok önemli. Bunu yapabilirsek burada mesai sarf eden insanların çalışmaları değer bulur. Yazılan ve yapılanların hayata geçmesi çok önemlidir. Ortaya çıkacak olan sonucun biz uygulayıcılara yol gösterici, yön gösterici bir metin olmasını arz ederim.” diyerek konuşmasına son verdi.
Açılış konuşmalarının ardından, bir gün önce Türkiye Sanayi Sevk ve İdare Enstitüsü (TÜSSİDE) tarafından daha sağlıklı bir rapor ortaya çıkarmak amacıyla ‘Mevcut Durum Analizi Çalışması’ ve ‘Öneri Geliştirme Çalışması’ eğitimi verilen moderatörler ve katılımcılar çalışma salonlarında yerlerini aldılar.
Gece geç saatlere kadar süren çalışmalarının ardında 28 Haziran günü her masanın moderatörü tarafından masaların raporları tek tek bütün katılımcıların bulunduğu tek oturumda sunuldu.
TÜBA Başkanı Prof. Dr. Ahmet Cevat Acar “Alınması gereken önlemler ve giderilmesi gereken eksikler ortaya çıktı”
TÜBA Başkanı Prof. Dr. Ahmet Cevat Acar, Çalıştay’ın sonunda yaptığı açıklamada; ‘TÜBA-Ulusal Kanser Politikaları Çalıştayı’ kapsamında 15 farklı masa tarafından kanser konusu ve kanserin yönetimine ilişkin politikalara dair konular 15 grup tarafından ele alındı. Dün sabah saatlerinde başlayan Çalıştay, grupların yoğun çalışmaları sebebiyle gecenin geç saatlerine kadar sürdü. Çalıştay, 200’ün üzerinde kanserle ilgili çalışan bilim insanı, yönetici ve uzmanın yanı sıra Sağlık Bakanlığı’ndan üst düzey katılımla gerçekleşti. TBMM Sağlık Komisyonu Başkanı Prof. Dr. Necdet Ünüvar, Sağlık Bakanı Müsteşar Yardımcılarımız, SGK, TÜBİTAK, YÖK, özel ve kamu hastanelerinden devlet ve vakıf üniversitelerinden, hasta derneklerinden, odalar ve meslek birliklerine kadar tüm paydaşların iştirakiyle şimdiye dek yapılmayan önemli bir çalışma gerçekleştirdik. Ben bunun için katkı veren tüm bilim insanlarımıza, kamuoyu ve özel sektör yöneticilerimize teşekkür ediyorum. Bu çalışmanın devamı gelecek. TÜBA, Akademi olma sorumluluğu ile bu konuda üretilen önerileri ne ölçüde uygulamaya aktarıldığını da takip etmeyi planlıyor. Bu açıdan TÜBA-Kanser Çalışma Grubu Yürütücüsü Prof. Dr. Taner Demirer ve üyelerimize teşekkür ediyorum. Ulaşılan sonuçlar kısa süre içinde rapor olarak kamuoyunun bünyesine sunulacak ama ilk etapta ortaya çıkan bazı önemli noktaları belirtmek isterim.
Erkeklerde sigara içme oranı akciğer kanserini artıran bir olgu olarak tespit edildi. Sigara ve alkol kullanımının genç kuşaklara yayılıyor olması da ülkemiz açısından ciddi bir tehlike olarak görünüyor. Bu yüzden herkes üzerine düşen sorumluluğu almak zorundadır.
Lösemili hastaların tedavisinde hala yatak yetersizliği ciddi bir eksiklik olarak not edildi.Özellikle terminal dönemdeki hastaların evde bakımının çok ciddi bir sorun oluşturduğu ve bölgesel bakım merkezlerinin geliştirilmesi hususunun altı çizildi.
Özellikle kanser araştırmaları konusunda bir kısım teşviklerde KDV ve vergi konusuna muafiyet getirilmemesi bir eksiklik olarak ortaya çıktı.
Kanser ilaçlarının ele alındığı masada, kanser ilaçlarının geliştirilmesi ve üretilmesi ile ilgili çalışmalarda da vergi muafiyetleri ve avantajları geliştirilmesi konusu özellikle vurgulandı.Gene bazı yüksek ücretli ilaçlarımızın SGK ya da diğer geri ödeme kuruluşları tarafından kompanse edilmesi ya da ödenmesi konusunda zaman zaman kamuoyuna yansıyan sorun ya da güçlükler olduğu ortaya çıkıyor. Bu konuda da Sağlık Bakanlığı ya da ilgili kuruluşların çalışmalarına ilaveten ekstra önlemlerin alınması gerektiği ortaya çıktı.
Çalıştay’da ortaya çıkan tespit ve önerilerin ülkemizin sağlık politikaları noktasında daha iyi duruma gelmesine katkı vermesini diliyorum. Katkısı olanlara şükranlarımı arz ediyorum’ dedi.
‘TÜBA-Ulusal Kanser Politikaları Çalıştay’ı tam anlamıyla ulusal bir çalıştay oldu’
TÜBA-Kanser Çalışma Grubu Yürütücüsü Prof. Dr. Taner Demirer ise yaptığı açıklamada; ‘TÜBA-Ulusal Kanser Politikaları Çalıştayı’nda özellikle destek tedavilerle ilgili sorunlar üzerine çok yoğunlaşıldığından bahsederek ilaç üretimi ve ilaç hazırlanmasında dikkat edilmesi gereken hususlar, ilaçların hastalara ulaşmasında yaşanan sorunlar, ilaçların, alanda ve uygulamada yaşanan sorunlarla ilgili konuların masaya yatırıldığını ve ciddi bir değerlendirme yapıldığını ifade etti. Çalıştay’ın, kanser tanı ve tedavisinde çok önemli paydaşlar olan Sağlık Bakanlığı, Türk Radyasyon Onkolojisi Derneği, Türk Pediatri Onkoloji Derneği, Türk Hematoloji Derneği, Türk Tıbbi Onkoloji Derneği, YÖK, TÜBİTAK ve üniversite katılımıyla gerçekleştiğini söyleyen Prof. Dr. Demirer şöyle devam etti: ‘Kanser tanı ve tedavisi multidisipliner bir yaklaşım. Yani birçok uzmanlık alanının devreye girdiği bir konu ama bu konuda hala ülkemizde yetersizlikler olduğu ortaya çıktı. Vilayetlerimizde palyatif bakım merkezlerinin bulunmasının elzem olduğu, kanserli hasta ve ailelerinin yaşadığı ciddi sıkıntılar dile getirildi.
Kanser konusunda temel ve klinik onkoloji alanında yapılan araştırmaların sayısı Kuzey Amerika ve Avrupa’nın çok gerisinde kalıyor. Araştırmaların önünün açılması, bürokratik engellerin kaldırılması ve ülkemizin bu konuda dünya tıp literatürüne katkısının artırılması konusunda vurgulama yapıldı. Ülkemizde hala kanseri tedavi eden tıbbi onkolog ve hematoloji uzmanlarının yetersiz olduğu görüldü. ‘Tıp Etiği Uzmanı’ adlı uzmanlık alanının Sağlık Bakanlığı tarafından önünün açılması gerektiği vurgulandı. Bu Çalıştay sayesinde hazırlanan sonuç raporu kamuoyuyla paylaşılacak. Hazırlanacak rapor çok önemlidir. Prof. Dr. Necdet Ünüvar’ın açılış konuşması, bu rapordan çıkacak sonuçların önümüzdeki 1 yıl içinde uygulamada görülmesi konusunda cesaret vericidir.