İlk Defa TÜBA’nın Yayımladığı Beş Eser Daha Türk-İslâm Bilim Kültür Mirasına Kazandırıldı

İlk Defa TÜBA’nın Yayımladığı Beş Eser Daha Türk-İslâm Bilim Kültür Mirasına Kazandırıldı

TÜBA, Türk-İslâm Bilim Kültür Mirası (TİBKM) Projesi kapsamında ilk defa yayımlanan “Dîvân-ı Hafî”, “Molla Lutfi ve Fütûhât”, “Kırım Hanlığı Kadı Sicilleri Kataloğu”, “Kitâbü’ş-Şifâ: Nefs” ve İlyâs b. Muhammed b. Ali’nin 3 ciltlik “Aynü’l-Hayât” isimli tefsiri okurla buluşturdu.

Proje dâhilindeki her bir eserin değerlendirme, hazırlık ve yayımlanma süreçlerinin oldukça zorlu olduğunun altını çizen TÜBA Başkanı Prof. Dr. Muzaffer Şeker, şimdiye kadar toplam 38 değerli eser yayımlandığını vurguladı. Prof. Şeker sözlerine şu şekilde devam etti: “Türk-İslâm Bilim Kültür Mirası Projesi kapsamında Türk-İslâm medeniyeti havzasında, fen, mühendislik, Türkiyat, sosyal bilimler, dinî ilimler gibi alanlarda eski-farklı Türk lehçeleri ile diğer dillerde üretilmiş, uzman bilim insanlarımızca seçilen 100 eserin, imkân ve ihtiyaca göre transliterasyonu, tıpkıbasımı ve/veya tercümesi yapılarak yayımlanması yoluyla bilim ve kültür âleminin ve gelecek kuşakların istifadesine sunulması hedefi doğrultusunda yayınlarımız devam ediyor. Proje kapsamında okurun karşısına çıkan son 5 eser Türkiye’de ilk defa yayımlanıyor. Hem yazıldığı dönemde hem de sonraki birkaç yüzyıl boyunca oldukça etkili olan İbn Sînâ’nın Kitâbü’ş-Şifâ: Nefs’i, İslam felsefesinin klasik çağında nefs üzerine yazılmış en nitelikli felsefi çözümlemelerden birisi olarak dikkat çekiyor. Kur’ân-ı Kerim’in dirayet ve rivayet unsurlarına yer verilerek baştan sona tefsir edildiği ilk eserler XV. asırda karşımıza çıkıyor; İlyâs b. Muhammed b. Ali’nin Aynü’l-Hayât’ı bu asırda kaleme alınmış Türkçe tefsir eserleri arasında kanaatimize göre en kıymetli olanı. Bu dönemdeki eserlerin çoğu akademi camiasında ve yayıncılık platformunda değerlendirilmişken, Aynü’l-Hayât gibi kıymetli bir eserin neredeyse varlığından bile haberdar olunmaması üzücü bir durumdu. Bu açıdan Aynü’l-Hayât, Türk-İslam medeniyetinin ilmî faaliyetlerinin yayımlanmasına yönelik çalışmalara hatırı sayılır bir katkı olacak. Yine bir diğer eserimiz Dîvân-ı Hafî’nin ortaya çıkması ise kolay olmadı. Çünkü kitabın mevcut olan her iki yazma nüshası da yurt dışındaki kütüphanelerde bulunuyordu. Fatih Sultan Mehmet devri şairlerinden Edirneli Hafî’nin Dîvân’ı konuyla ilgilenenlerin dikkatini çekecektir. Molla Lutfi tarafından II. Bayezid’in oğlu Şehzade Ahmed’in mütalaasına sunulmak üzere kaleme alınan Fütûhât, ilim çevrelerinin yüksek değer atfettiği çeşitli kitaplarda yer alan bir takım sorunları ele almayı ve bunları tartışmayı hedefliyor. Molla Lutfi’nin yaşadığı dönemin temel ve kaynak metinlerini göstermesi bakımından da önem arz eden bu eserler tefsîr, usûl-i fıkıh, felsefe ve kelâma ilişkin yayınlardır. Molla Lutfi ve Fütûhât karanlıkta kalmış pek çok noktayı aydınlatacaktır. Kırım Hanlığı Kadı Sicilleri Kataloğu; St. Petersburg Rusya Millî Kütüphanesi El Yazma­ları Bölümü’nde Kırım Hanlığı Kadıasker Defterleri adıyla kayıtlı 121 cilt kadı sicili ile Yalta Tarih ve Edebiyat Müzesi’nde bulunan Karasu kazası kadılığına ait bir cilt sicilden oluşan toplam 122 cilt sicil koleksiyonunu tanıtmak amacıyla hazırlandı. Yayımladığımız eserlerin hepsi çok değerli ve uzun yıllar emek verilerek ortaya konulmuştur. Bu eserlerin vücut bulması konusunda gecelerini gündüzlerine katarak çalışmış bilim insanlarımıza, eserlerin değerlendirme komitelerinde en doğru kararı vermek için titizlikle yürüttükleri süreçler için ülkemiz ve Akademi’miz adına teşekkürlerimi sunmak isterim. Yayına hazırlık çalışmaları devam eden ve gün yüzüne çıkmamış daha pek çok eserimizin de önümüzdeki dönemlerde kütüphanelerimizi zenginleştireceğinin haberini vermek ayrıca onur verici bir duygu.” dedi.

TİBKM Dizisi için: https://bit.ly/3eXGSAg