Türkiye, Yeni Doğal Gazıyla “Yerli ve Millî” Sürdürülebilir Bir Enerji Ekonomisine Geçiş Yapıyor

Türkiye, Yeni Doğal Gazıyla “Yerli ve Millî” Sürdürülebilir Bir Enerji Ekonomisine Geçiş Yapıyor

TÜBA’nın bilimsel konularda ve bilimsel önceliklerin saptanması amacıyla inceleme ve danışmanlık yapmak, toplumda bilimsel yaklaşım ve düşüncenin yayılmasını sağlamak, bilimin öneminin ülke kamuoyunca takdir ve kabulünü sağlamak gibi başlıca görevlerini program, projeler ve oluşturduğu çalışma gruplarıyla yürüttüğü bilgisini veren TÜBA Başkanı Prof. Dr. Muzaffer Şeker, bu çalışma gruplarından birisinin de TÜBA Enerji Çalışma Grubu olduğunun altını çizdi.

“TÜBA’nın enerji çalışmaları, ülkemizin sanayi ve teknoloji üretimindeki millileşme ve yerli üretim hamlesine ışık tutuyor”
TÜBA Enerji Çalışma Grubu’nun; enerji alanında Türkiye’nin ihtiyaç duyduğu bilimsel ve teknolojik konularda çalışmalar yaparak bilgi üretmenin yanı sıra bilimi ve teknolojiyi geliştirme, strateji ve politika ve yol haritaları çıkarıp sorunlara çözüm üretme görevini de başarıyla yerine getirdiğini vurgulayan Şeker sözlerini şu şekilde sürdürdü: “Enerji Çalışma Grubu, enerji konusunda ülkemizin enerji bağımsızlığına, bilimsel ve teknolojik gelişimine ve stratejik enerji önceliklerinin belirlenmesine katkı sağlayacak etkin ve yetkin bir kurumsal yapıyı oluşturmak üzere çalışmalarını sürdürüyor. Tüm bu çalışmaları ise Türkiye’nin önceliklerini belirleyerek yürütüyor.”

Akademi Başkanı Prof. Dr. Muzaffer Şeker, TÜBA Enerji Çalışma Grubu’nun Türkiye’nin ekonomik ilişkilerini ve geleceğini ilgilendiren enerji kaynaklarının çeşitlendirilmesi konusunda bağımsız adımlar atması için tüm enerji alternatifleri üzerine yaptığı özel çalışmaları raporladığını hatırlattı ve “Bu kapsamda; Enerji Depolama Teknolojileri Raporu, Nükleer Enerji Raporu, Rüzgâr Enerjisi Raporu, Temiz Kömür Teknolojileri Raporu ve Güneş Enerjisi Teknolojileri Raporu’nu Sayın Cumhurbaşkanımıza, karar vericilere, konu hakkındaki kanaat önderlerine, sektöre yön veren kurum ve kuruluşlarının tamamına ulaştırdık. Yayına hazırlık çalışmaları devam eden Jeo-Termal Enerji Teknolojileri Raporu ve TÜBA Enerji Ansiklopedisi de tamamlandığında yine ilgili makamların, kamuoyunun faydasına sunulacak. Dolayısıyla gerçekleştirdiğimiz birçok yayın, bilimsel toplantı ve çalıştaylar ile enerji konusu, ülkemizin sanayi ve teknoloji üretimindeki millileşme ve yerli üretim hamlesi ile TÜBA’nın gündeminde tuttuğu konuların başında geliyor. Bu doğrultuda doğalgaz ile ilgili de bilimsel tematik bir çalışma sonucu raporlama yapılacağını özellikle belirtmek isterim. Diğer yandan yoğun emekleri dolayısıyla Enerji Çalışma Grubumuzun her bir üyesine ülkemize kattıkları değer için teşekkürlerimi iletiyorum.” dedi.

Prof. Şeker ayrıca ekonomik büyüme ve kalkınma için önemli faktörlerden birisi olan enerjiye duyulan ihtiyacın Türkiye’nin en büyük ithalat kalemlerinden birisi olduğunu ifade etti. Alternatif enerji kaynaklarının enerji maliyetlerinin düşürülmesinin, üretim sektöründe Türkiye’yi dünya piyasalarında daha rekabetçi konuma getireceğini ve istihdama da katkı sağlayacağını söyleyen Şeker, güneş ve rüzgâr enerjisi santralleri, nükleer enerji yatırımları, Oruç Reis, Fatih, Yavuz, Kanuni gemilerinin sondaj çalışmaları da gösteriyor ki; ülkemiz alternatif enerji kaynakları arayışında adımlarını oldukça kararlı atıyor, tüm imkân ve fırsatları değerlendiriyor dedi.

“Bilimsel ve teknolojik olarak farklı boyutlara geçişe imkân sağlayacak yerli ve millî bir doğal gaz sektörünü oluşturmak çok önemli.”
Sayın Cumhurbaşkanımızın açıkladığı, Karadeniz’de bulunan 320 milyar m3’lük doğal gazın, Türkiye’nin her alanda açılımına, gelişimine ve büyümesine katkı sağlayabilecek bir potansiyel olduğunu söyleyen Prof. Şeker “Doğalgazım bir enerji kaynağı olarak sosyal yaşamımıza etkilerine, Ar-Ge çalışmalarına yansımasına, inovasyondan teknoloji geliştirmeye kadar doğalgazın bütün safhalarının bugünden planlanması, yol haritalarının titizlikle çıkarılması gerekiyor. Stratejik planların hazırlanması ve bu yol haritalarının kısa, orta ve uzun dönemli olarak çizilmesi ihtiyacının üzerinde durulması gereken bir nokta. Bilimsel ve teknolojik olarak farklı boyutlara geçişe imkân sağlayacak yerli ve millî bir doğal gaz sektörü oluşturulmasının üzerinde ayrıca çalışılmalı. Eğitim ve insan kaynağıyla, bilimsel ve teknolojik kabiliyetleriyle önümüzdeki on yıllara Türkiye'nin hazırlanması büyük bir önem arz ediyor.” dedi.

“Enerji bağımsızlığımıza katkı sağlayacak doğalgaz kaynağı ile Türkiye sürdürülebilir bir enerji ekonomisinin de sayfasını açacak.”
Geçmişte enerjinin hem savaşlara hem barışlara hem de bölgesel çıkmazlara neden olan bir etken olduğunu ve bu etkene artık sahip olan Türkiye’nin kendi enerji arz güvenliğini de büyük oranda kontrol altına alabilme kabiliyetine erişmek için imkân bulacağına inandığını ifade eden Prof. Şeker “Doğal gazın birçok sektörde son ürün olarak kullanımı, farklı seçeneklerde depolanması ve taşınması da çalışılması gereken konular arasında yer alıyor. Burada sıvılaştırılmış seçenekler büyük önem arz ediyor. Enerji bağımsızlığımıza katkı sağlayacak doğalgaz kaynağı ile Türkiye sürdürülebilir bir enerji ekonomisinin de sayfasını açacak. Bu noktada Türkiye Bilimler Akademisi bünyesinde aktif olarak çalışan Enerji Çalışma Grubu, önümüzdeki süreçte, nasıl geçmişte güneş, rüzgâr, temiz kömür ve diğer enerji seçenekleri konusunda beyin fırtınası toplantıları yapıp Türkiye için stratejik raporlar hazırlamışsa, aynı şekilde doğal gaz konusunu da masaya yatırarak beyin fırtınası toplantıları yapıp, bilim insanlarıyla ileriye yönelik reçeteleri, stratejik planları ve yol haritaları hazırlamayı hedefliyor. Bu bağlamda başta enerjide yerli ve millî üretimde kararlı politikalar ortaya koyan Sayın Cumhurbaşkanımıza ve Türkiye’ye enerji kaynağı kazandırma konusunda emeği geçen herkese şükranlarımı arz ediyorum” dedi.