TÜBA&Ahi Evran Üniversitesi'den “Yem ve Kırmızı Et Sempozyumu”

TÜBA&Ahi Evran Üniversitesi'den “Yem ve Kırmızı Et Sempozyumu”

TÜBA ve Ahi Evran Üniversitesi iş birliğiyle TÜBA-Gıda ve Beslenme Çalışma Grubu’nca düzenlenen “Yem ve Kırmızı Et Sempozyumu” 29-31 Mart tarihlerinde Ahi Evran Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Konferans Salonu’nda gerçekleştirildi.

Sempozyum’da TÜBA Başkanı Prof. Dr. Ahmet Cevat Acar, Ahi Evran Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Vatan Karakaya, TÜBA Üyeleri, TÜBA-Gıda ve Beslenme Çalışma Grubu üyeleri ve Yürütücüsü Prof. Dr. Kazım Şahin, konuyla ilgili çalışan öğretim üyeleri, ilgili kamu ve sivil toplum kuruluşları temsilcileri, ilgili dernek yöneticileri ve öğrenciler dahil 250’yi aşkın katılımcı yer aldı.

“Bizim gibi sanayileşmeyi çok fazla kutsayan ve önemli bir amaç olarak gören ülkelerde köylülükten kurtulmak adında bir sendromun olabileceği hususunun değerlendirilmesi gerektiğini düşünüyorum.”
Türkiye’de ortak iş yapmak konusundaki performansın artırılması gerektiğini ifade eden TÜBA Başkanı Prof. Dr. Ahmet Cevat Acar, ortak aklın icraata dönüşmesinin bilimsel kuruluşların aktif ortaklığıyla gerçekleştirilen bu tür faaliyetlerle ve buna benzer etkinliklerle ortaya koyulduğunun altını çizdi. Prof. Acar konuşmasını şu şekilde sürdürdü: “Ahi Evran Üniversitesi ile düzenlediğimiz Yem ve Kırmızı Et Sempozyumu’nun Türkiye’mizin ancak et fiyatlarında dramatik yükselmeler olduğunda hatırladığımız önemli bir sorununa dahil olması bakımından da önemli olduğunu düşünüyorum. Geçtiğimiz yıllarda Türkiye’nin tarım ve hayvancılık konusunda dünyada kendi kendine yeten 6-7 ülke arasında yer aldığını söylüyorduk. Başta et ithalatı olmak üzere tarım alanında da ithalatın giderek yükseldiğini görüyoruz. Ben özellikle bizim gibi sanayileşmeyi çok fazla kutsayan ve önemli bir amaç olarak gören ülkelerde köylülükten kurtulmak adında bir sendromun olabileceği hususunun değerlendirilmesi gerektiğini düşünüyorum. Köylerimiz boşalıyor, mera alanlarımızda, kaba yem potansiyelimizde çok ciddi düşüşler var. Sanayileşeceğiz, başka alanlarda modern sektörlerde de gelişeceğiz. Fakat bir zamanlar geri kalmışlığın bir sembolü gibi görülen tarım ve hayvancılığın, gittikçe stratejik önem kazanan sektörler olduğunu ıskalamamak gerekiyor. Türkiye ve Türk milletinin geleceği bakımından sağlıklı beslenmenin ve bu beslenme içerisinde kırmızı etin, kırmızı etin üretiminde ise yem üretiminin önemi açık bir gerçek olarak karşımızda duruyor.” dedi.

Konuşmasının sonunda Türkiye’nin nicel olarak ciddi bir büyüme sağladığına değinen Prof. Acar, yardımcı doçentlik ve doçentlik meselesinde atılan adımın risklerinin büyük olduğunu vurgulayarak sözlerine nokta koydu.

Kırmızı et ve sağlık ile ilgili pek çok çalışma yapıldığını ve bu çalışmaların bir kısmında kırmızı etin başta kolesterol, kalp hastalıkları, diyabet, kolorektal kanser gibi hastalıklarla ilişkisinin rapor edildiğini ifade eden TÜBA Gıda ve Beslenme Çalışma Grubu Yürütücüsü Prof. Dr. Kazım Şahin ise, pek çok çalışmada ise bu hastalıklar üzerine herhangi bir negatif etkisinin olmadığı belirtti. Prof. Şahin sözlerini şu şekilde sürdürdü: “Tüm bu çalışmalarda ortaya çıkan sonuçların yanı sıra kırmızı etin genel olarak zihinsel gelişmeyi sağladığı, sinir hücrelerinin büyümesi ve tamirinde önemli rol oynadığı, kansızlığı ve obeziteyi önlediği de çok iyi bilinmektedir. “dedi.

“Sağlıklı bir yaşam için alınan proteinlerin %40’ının hayvansal, %60’ının bitkisel gıdalardan karşılanması gerek.”
Kişi başına yıllık ortalama et tüketimi Amerika Birleşik Devletleri’nde 120.2 kg, Avusturalya’da 111.5 kg, Avusturya’da 102 kg, Danimarka’da 95.2 kg, Yunanistan’da 74.8 kg iken ülkemizde ise bu oran 25.3 kg olduğu bilgisini veren Şahin, dengeli bir beslenme için hayvansal proteinler büyük bir öneme sahip olup, sağlıklı bir yaşam için alınan proteinlerin % 40’ının hayvansal, % 60’ının bitkisel gıdalardan karşılanması gerekliliğini vurguladı.

Hayvancılıkta girdilerin yaklaşık %70’inin yemlere yapılan harcamalardan oluştuğunu söyleyen Prof. Dr. Kazım Şahin, bunun ise yemleri ucuza mal etmeden, piyasaya ucuza et sürmenin mümkün olmadığı anlamına geldiğini dile getirdi. Büyükbaş hayvancılığın ancak meraya dayalı olduğunda ekonomik olacağının altını çizen Prof. Şahin TÜİK verilerine göre Türkiye’nin çayır ve mera varlığının yıllara bağlı olarak düşüş gösterdiği bilgisini verdi.

Ahi Evran Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Vatan Karakaya, 2016 yılı içerisinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından 41 üniversite arasında seçilen beş pilot üniversiteden biri olduğunu vurgulayarak başladığı konuşmasını şu şekilde sürdürdü: “Üniversitelerin bölgesel kalkınma ve ihtisaslaşma projesinde bir katkı olarak bu Sempozyumu TÜBA ile iş birliği içerisinde düzenledik ve Akademi’nin birikiminden faydalanmak üzere bir aradayız. Pilot üniversite seçilmemizle oluşan süreçte planladığımız yedi projeden altısı eylem içeriyor. Proje başlıklarımız arasında; yem, kaba yem, ceviz bulunuyor. Bunlar haricinde dört konu başlığımız ise Kırşehir’in özgün değerleri arasında olan jeotermal kaynaklı. Jeotermal kaynağı sayesinde fiziktedavi ve rehabilitasyon hastanesi, geleneksel ve tamamlayıcı tıp, sporcu sağlığı merkezini kuracağız. Tüm bunları yaparken jeotermal kaynağın organize sera bölgelerinde kullanımıyla birlikte iki amacımızı da gerçekleştireceğiz. Bu amaçlardan birisi bölgesel kalkınma; yani üniversitelerin içine doğduğu şehirlerde değerleri bilimsel verilerle işleyip bölgeye katkı yapması. İkincisi ise bölgenin değerleriyle birlikte eğitim öğretim süreçlerini ihtisaslaşmayla derinleştirerek marka ortaya çıkarma. Bir yandan da sayısı 185’i bulan üniversiteleri benzeşik olmaktan kurtararak kendine özgü değerler üretmesi pilot üniversite fikrinin temel amacı. Kırşehir %40 ithalat yapan, 12.080 büyük baş hayvan işletmesi barındıran bir şehirdir. Bizim amacımız bu bölgede kaba yem çeşitliliğini sağlayarak yerli ırkların da üretimiyle bu bölgede bir hayvancılık merkezi kurmak ve tarım ve gıdada kendi kendimize yetebilmek. Biz bu hedefler doğrultusunda var gücümüzle çalışıyoruz. Bu Sempozyum yem ve kırmızı et konusunda bize yol göstericidir.” dedi.

Programda dört oturum düzenlendi.
Sempozyum’un ilk oturumunun başkanlığını Prof. Dr. Kazım Şahin ve Ahi Evran Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Mustafa Kurt yürüttü. Prof. Dr. Ali Aydın “Dünyada ve Ülkemizde Kırmızı Et Üretimi ve Tüketimi”, Dr. Öğr. Üyesi Ahmet Yücesan “Kırmızı Et Üretiminde Temel Sorunlar ve Çözüm Önerileri: Sektörel Bakış” ve Dr. Öğr. Üyesi Tamer Yavuz ise “Ahi Evran Üniversitesi Kaba Yem Pilot Üniversite Projesi Tanıtımı” başlıkları altında konuştular.

İkinci oturumun başkanlığını TÜBA Asosye Üyesi ve aynı zamanda Gıda ve Beslenme Çalışma Grubu Üyesi Prof. Dr. Ali Adnan Hayaloğlu ve Prof. Dr. Ufuk Karadavut üstlendi. Oturumun ilk konuşmasını “Yem Mevzuatı ve Kontrolü” hakkında Kayahan Kayhan, “Yem Üretimi ve Destekler” üzerine Mehmet Bülent Akçay, “Yem Endüstrisinde Sorunlar ve Çözüm Önerileri: Sektörel Bakış” Dr. Ülkü Karakuş ve “Besicilikte Besleme Hataları” hakkında Prof. Dr. Ahmet Şahin yaptılar.

Öğleden sonra gerçekleştirilen üçüncü oturumun başkanlık görevi TÜBA-Gıda ve Beslenme Çalışma Grubu Üyesi ve Erciyes Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hasan Yetim ve Prof. Dr. Ahmet Şahin tarafından yerine getirildi. Araştırma Görevlisi Arzu Gökdai “Türkiye’de Kırmızı Et Piyasasını Düzenleme Çalışmaları ve Kalite-Fiyat İlişkisinin Pazara Etkisi”, Prof. Dr. Fahri Yavuz “Kırmızı Et Üretimine Ekonomik Bakış”, Doç. Dr. Aziz Şahin “Kasaplık Hayvan Materyali Sorunu” ve Selman Ayaz ise “Et ve Et Ürünleri Mevzuatı ve Denetimi” başlıklı sunumlarını gerçekleştirdiler.

Dördüncü ve son oturumun başkanlığı Prof. Dr. Mustafa Kasım Karahocagil tarafından yerine getirildi. Prof. Dr. Muazzez Garipağaoğlu “Beslenmede Kırmızı Etin Yeri”, Prof. Dr. Betül Çiçek “Kırmızı Et ve İnsan Sağlığı”, TÜBA Asli Üyesi ve TÜBA- Gıda ve Beslenme Çalışma Grubu Üyesi Prof. Dr. Fatih Gültekin “Et Ürünleri ve Gıda Katkı Maddeleri” hakkında konuştu.

Oturumların ardından Prof. Dr. Kazım Şahin, Prof. Dr. Muazzez Garipağaoğlu Prof. Dr. Ufuk Karadavut, Prof. Dr. Ahmet Şahin ve TÜBA Asosye Üyesi Prof. Dr. Muhsin Kar’ın yer aldığı genel değerlendirme toplantısında katılımcıların soruları cevaplandı.

Prof. Acar ayrıca; TÜBA Asosye Üyesi ve Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Muhsin Kar ve TÜBA Asli Üyesi Prof. Dr. Kazım Şahin ile birlikte Sempozyum’daki işbirliği dolayısıyla Rektör Prof. Karakaya’yı makamında ziyaret etti.

Sempozyum, Cumartesi günü gerçekleştirilen şehir turuyla birlikte sona erdi.