TÜBA Türk-İslâm Bilim Kültür Mirası Projesi Eserleri Tanıtım Toplantısı Gerçekleştirildi

TÜBA Türk-İslâm Bilim Kültür Mirası Projesi Eserleri Tanıtım Toplantısı Gerçekleştirildi

TÜBA, Türk-İslâm Bilim Kültür Mirası Projesi (TİBKM) ile proje kapsamında yayımlanan Bursalı Mehmed Tâhir'in “Osmanlı Müellifleri” ve Ebheri’nin “İsaguci Mantığa Giriş” eserlerinin tanıtım toplantısı; Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü’nün katılımıyla 31 Ağustos 2016 tarihinde saat 10:30’da Ankara TÜBA Başkanlık Toplantı Salonu’nda gerçekleştirildi.

TÜBA Konsey Üyeleri ve farklı alanlardan bilim insanlarının yer aldığı toplantıda; Bakan Faruk Özlü’nün yanı sıra Yüksek Öğretim Kurulu (YÖK) Başkanı Prof. Dr. Yekta Saraç, TÜBA Başkanı Prof. Dr. Ahmet Cevat Acar, TÜBA Konsey Üyesi Prof. Dr. Hüseyin Sarıoğlu konuşmalarını gerçekleştirdiler.

Proje kapsamındaki diğer eserleri de yayımlamaya devam edeceğiz
Bakan Özlü, Türk-İslam Kültür Eserleri Projesi ile bilim ve kültür mirasına ait Arapça, Farsça veya farklı Türk lehçelerinde yazılmış 100 eseri bilim dünyasına kazandırmayı hedeflediklerini ifade ederek "Bu proje kapsamında yayına hazırlamış olduğumuz iki kıymetli eseri de bugün sizlerle paylaşıyoruz. Bunlardan birisi, YÖK Başkanımız Prof. Dr. Yekta Saraç’ın yayına hazırladığı Osmanlı Müellifleri isimli eserdir. Bursalı Mehmed Tahir tarafından Osmanlı’nın son döneminde kaleme alınan bu eser, çok kapsamlı bir bibliyografya niteliği taşıyor. Yayına hazırladığımız diğer eser ise Ebheri tarafından yazılan Îsâgûcî Mantığa Giriş isimli mantık eseridir. Prof. Dr. Hüseyin Sarıoğlu’nun yayına hazırladığı bu eser, uzun süre medreselerde “mantığa giriş” kitabı olarak okutulduğu için önem taşıyor. Bu iki eserle siftahı yapmış olduk. İnşallah önümüzdeki dönemde diğer eserleri de peyderpey yayınlamaya devam edeceğiz" dedi.

TÜBİTAK’ı yeniden yapılandıracağız
Bakan Özlü, "TÜBİTAK aracılığıyla okullarımızda kurulan bilim fuarlarını, bilim sergilerini destekliyoruz. Yine TÜBİTAK aracılığıyla şehirlerimizde devasa Bilim Merkezleri kurulmasını destekliyoruz. TÜBİTAK olarak, bunları da geliştirmeye devam edeceğiz. TÜBİTAK’ta başlattığımız Temel Bilimler Burs programını da çok önemsiyoruz. Fizik, kimya, matematik, biyoloji, felsefe, tarih, coğrafya, sosyoloji, antropoloji, arkeoloji ve sanat tarihi, ilahiyat ve edebiyat bölümlerini tercih eden öğrencilere, üniversite sınavlarındaki derecelerine göre 2 bin liraya kadar burs veriyoruz. Dikkat ederseniz sadece fen bilimlerini değil, sosyal bilimleri tercih eden öğrencilerimiz de bu burstan yararlanabiliyor. TÜBİTAK konusunda bir çalışma yapıyoruz. TÜBİTAK’ı yeniden yapılandıracağız, radikal bir dönüşüm gerçekleştireceğiz. Burada süreçleri kısaltacağız, karar mekanizmalarını sadeleştireceğiz. Şu andaki mevcut yapı çok ciddi gayretler var ama biz daha çok sonuç odaklı bir yapılanmaya gideceğiz. Daha sade, daha az katılımlı ve daha doğrudan ilgililerin katılımlı karar mekanizmaları ve daha kısa değerlendirme süreçleri ortaya koyacağız. Epey bir mesafe aldık, inşallah bunu da yakında paylaşacağız" şeklinde konuştu.

Türk-İslam medeniyetinin uzun bir dönem boyunca bilim ve teknoloji bayrağının taşıyıcısı olduğuna dikkat çeken Bakan Özlü "Batı’nın karanlık çağ diye isimlendirdiği Orta Çağ döneminde bilginin ve düşüncenin meşalesini bizler yakıyor, dünyayı bizler aydınlatıyorduk. Bilim ve teknolojinin tamamen Avrupa medeniyetinin bir ürünü olduğunu zannediyoruz. Kendi tarihimizi bile Avrupa merkezli bir perspektifle öğreniyoruz. Zira bilim ve düşünce geleneğimizi layıkıyla öğrenirsek, bugün ihtiyacımız olan özgüveni yeniden tesis edebileceğimize inanıyorum. Biz o geleneği tanırsak ve bugüne taşırsak gençlerimiz yeni birer İbn-i Sina, El Battani, Ali Kuşçu, Harezmi ve El Cezeri olabilirler. Şehirlerimiz, yeniden bir Bağdat, bir Semerkand veya bir Kurtuba haline gelebilir. Türk-İslam Kültür Eserleri Projesi’ni işte bu açıdan çok önemsiyoruz. Bu projenin o büyük geleneği biraz daha yakından tanımamıza vesile olacağına inanıyoruz. Bu vesileyle Türk-İslam Kültür Eserleri Projesi’nin ülkemiz için hayırlı olmasını diliyorum." dedi.

Prof. Dr. Acar ise, projenin ülkemizin kendi kültür mirası ile barıştığının kalıcı bir nişanesi olması bakımından önemli olduğunu ifade ederek başladığı konuşmasını şu şekilde sürdürdü: “Sayın Cumhurbaşkanımızın takdim yazısı lütfettikleri Türk İslam Bilim Kültür Mirası Eserleri, bizlerin verdiği değerin aynı zamanda Cumhurbaşkanlığı katında da var olduğu göstergesi olarak bizleri ziyadesiyle onurlandırdı. Bu açıdan Sayın Cumhurbaşkanımıza teşekkürlerimi iletmek istiyorum. Çalışması tamamlanan yayınlardan Osmanlı Müellifleri TÜBA Asli Üyesi Yekta Saraç tarafından, İsaguci Mantığa Giriş ise Konsey Üyesi Prof. Dr. Hüseyin Sarıoğlu tarafından hazırlandı. Bu yıl içerisinde 10’un üzerinde eserin daha yayımlanmasını planlıyoruz. Tarih, tıp coğrafya ve daha birçok alandan 100 eseri yayımlamayı amaçlayan Türk-İslâm Bilim Kültür Mirası Projesi, Kalkınma Bakanlığı’nın finansal desteğiyle sürdürülüyor. Türkiye Bilimler Akademisi’nin kendi kültür mirasına sahip çıkarak önemli bir rol oynamış olduğunu ve Akademi’nin bilimsel anlayışı yaygınlaştırması işlevimiz bakımından önemli olduğunu düşünüyorum. Bu projenin, mütevazı da olsa kendi tarihimize ve geçmişimize ilişkin daha sağlıklı bakış açısı geliştirmesi açısından ve aynı zamanda bilimsel ve topyekün gelişimimiz için de özgüven inşasına katkı sağlayacağını düşünüyorum.”

Türkiye Cumhuriyeti sadece askeriye ile sınırlı olmayan yasa dışı hain bir örgütlenmenin başlattığı bir ihanetle, kalkışma hareketiyle yüzyüze kaldığını dile getiren Prof. Dr. Acar “Çok şükür milletimizin feraseti, dirayeti, cesareti ve başta Sayın Cumhurbaşkanımız olmak üzere tüm yöneticilerimizin cesur ve Türk demokrasisi ve hukuk düzenine sahip çıkan yaklaşımlarıyla ve gene takdirle andığımızı ve devamını dilediğimizi de ifade ederek söylüyorum; başlıca muhalefet partilerinin ve Türk basınının devlete ve demokrasimize bağlı yaklaşımıyla bu tehlikeyi şimdilik bertaraf ettik. Öyle görünüyor ki Türkiye’nin bağımsız hareket etme umudu ciddiyet kazandığı ölçüde bu ve benzer saldırılar devam edecek. Ben Akademi ve üyelerimiz adına Türkiye Cumhuriyeti’nin varlığı ve bütünlüğüne ve Türk milletinin bekasına yönelmiş her türlü hain girişimin her zaman karşısında olacağımızı ve hiçbir koşulda bunlara taviz verilmemesi gerektiğini, elbette hukuk içerisinde bu tür hain girişimlere gereken yaptırımların uygulanması gerektiğini ifade etmek istiyorum.” dedi.

Tanıtımın sona ermesinin ardından Bakan Özlü, TÜBA Konsey Toplantısı’na katıldı.