TÜBA-II. Gıda ve Sağlıklı Beslenme Sempozyumu

TÜBA-II. Gıda ve Sağlıklı Beslenme Sempozyumu

TÜBA-Gıda ve Beslenme Çalışma Grubu tarafından düzenlenen “II. Gıda ve Sağlıklı Beslenme Sempozyumu: Su Ürünleri ve Sağlık” 29 Kasım 2019 tarihinde Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) ev sahipliğinde gerçekleştirildi.

Sempozyum’un açılışına; Samsun Valisi Osman Kaymak, TÜBA Başkanı Prof. Dr. Muzaffer Şeker, OMÜ Rektörü Prof. Dr. Sait Bilgiç, Samsun Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Demir ve TÜBA-Gıda ve Beslenme Çalışma Grubu Yürütücüsü Prof. Dr. Kazım Şahin, TÜBA Üyeleri, akademisyenler, ilgili kurum ve kuruluşlardan uzmanlar katıldı.

Samsun Valisi Osman Kaymak: “Bilinçsizlik yüzünden yakın zamanda denizlerde avlayacağımız balık kalmayacak.”
Gıda sağlığı ve beslenme içerikli konuların toplumun her kesimini yakından ilgilendirmesi açısından özel bir önem arz ettiğini belirten Vali Kaymak, gıdanın üretiminden, tüketimine ve sunumuna kadar değişik aşamaları olduğunu dile getirdi: “Sürekli gıda denetimleri yapıyoruz. Gıda üretimi yapan arkadaşlara seslenmek istiyorum; gıda üretimi yapan insan, içerisine kattığı maddelerin ne anlama geldiğini aslında çok iyi biliyor. Herkesin polisi kendi vicdanıdır. Bilimsel çalışmalar sağlık ve verim açısından büyük önem taşıyor. Balık ürünleri ile beslenmek sağlık açısından en doğru yöntemlerden birisi. Türkiye'nin üç tarafı denizlerle çevrili. Samsun'da yılda 60 bin tona yakın balık üretimi yapılıyor. Bu, Türkiye'deki balık üretiminin yüzde 16'sını karşılıyor. Balığın avlanması, işlenmesi, satılmasını da düşündüğümüzde Samsun'da 100 bine yakın insan geçimini bu sektörden sağlıyor. Samsun bu anlamda Türkiye'deki iddialı şehirlerden. Diğer yandan hepimiz görüyoruz ki dünyada ve Türkiye'de av balıkçılığını zor günler bekliyor. Bilinçsizlik yüzünden yakın zamanda denizlerde avlayacağımız balık kalmayacak, bu nedenle balıkçıların bilinçlenmesi önemli. Kültür balıkçılığının da artırılması gerekiyor. Samsun'da kültür balıkçılığı an lamında büyük ataklar var. Bu işletmelerin büyümesi için her türlü desteği veriyoruz."

TÜBA Başkanı Prof. Dr. Muzaffer Şeker: “Bazı ülkelerin su ürünlerinde hegemonyaları söz konusu.”
Üniversitelerin, bölgelerinin ekonomik, kültürel ve tarihi süreçleri ile ilgili görevleri bulunduğunu ifade eden Prof. Şeker, eğitimin yanı sıra sorunların tespiti, çözümü, takibi gibi izleme, raporlama ve çözüm önerme görevlerini yerine getirmeleri gerekiyor dedi. Bu konularda zaman zaman aksamalar olduğu bilgisini veren Şeker şu şekilde devam etti: “Son zamanlarda bu aksamaları gidermeye gayret ediyoruz. Üniversitelerimizin, akademisyenlerimizin daha verimli üretmesi için el birliğiyle çalışıyoruz. “Su Ürünleri ve Sağlık” hakkında Gıda ve Sağlıklı Beslenme Sempozyumu’nun Samsun’da yapılmasının sorunun yerinde konuşulması açısından önemli olduğunu düşünüyorum. Türkiye pek çok zenginliğe sahip bir ülke olarak dünyadaki diğer ülkelerden gıda anlamında oldukça şanslı. Fakat bunları tüketirken, değerlendirirken, dağıtırken yaptığımız bir takım hatalar olduğu çok açık. Bu doğrultuda sağlıklı ve dengeli beslenmek için kullandığımız ürünlerden verim alamıyoruz. Diğer yandan uluslararası anlamda bazı ülkelerin su ürünlerinde hegemonyaları söz konusu.”

“Bu toplantının amacı; su ürünleri ve su ürünlerinin sağlıkla ilişkisinin ticari ekonomik boyutlarıyla masaya yatırılmasıdır.”
“Balıkçılık çalışmalarımızı sadece kendi sınırlarımız dahilinde gerçekleştirmiyoruz; son yıllarda özellikle okyanusta, Somali ve Moritanya bağlantılı avlanmanın yanı sıra buralarda tesisler kuruyoruz, elimizdeki imkanları genişleterek bu ülkelerinden kaynaklarını pazarla buluşturmak adına faaliyetler yürütüyoruz. Bu da balıkçılığımızın geldiği noktayı gösteriyor. Su ürünlerinin balıkçılık dışında kalan diğer boyutları da bizim için iftihar kaynağı. Ülkemizde %31’i Doğu Karadeniz’de, %30’u Batı Karadeniz’de olmak üzere su ürünleri konusunda %60 civarında ağırlığa sahip bir sektörden bahsediyoruz. Su ürünleri tüketimi kişi başına düşen miktar açısından giderek artış gösterse de hala çok da istediğimiz düzeyde değiliz bu anlamda. Balık ve kültür balıkçılığı ile su ürünleri bakımından dünyadaki pazarımız da çok kötü değil. Bu doğrultuda ülkemize ekonomik katkısı olan bu sektöre; depolama ve pazarlama teknikleriyle birlikte bütüncül bakılması gerekiyor. Çalışmaların sürdürülebilir bir şekilde yürütülmesi ve bilimsel bir rota çizilmesi gerekiyor. Bu toplantının amacı; su ürünleri ve su ürünlerinin sağlıkla ilişkisinin ticari ekonomik boyutlarıyla masaya yatırılmasıdır.” dedi.

OMÜ Rektörü Prof. Dr. Sait Bilgiç: "Samsun, su ürünleri tüketiminde Türkiye ortalamasının üzerinde yer alıyor."
19 Mayıs 1919’un 100. yılı dolayısıyla bilim, kültür, spor sanat gibi farklı alanlarda düzenlenen 100 planlı etkinliğin yanı sıra planlanmayan pek çok etkinliğin de gerçekleştirildiğini ifade belirten Prof. Bilgiç, Türkiye’nin kurtuluşuna giden 19 Mayıs 1919 tarihinde ve o günün adını taşıyan OMÜ’de düzenlenen “II. Gıda ve Sağlıklı Beslenme Sempozyumu” için TÜBA’ya teşekkürlerini iletti. OMÜ hakkında katılımcılara bilgilendiren Prof. Bilgiç, en iyisini yapmayı hedefleyen bir üniversite olduklarını ve araştırma üniversitesi rotası dahilinde çalışmalarını gerçekleştirdiklerini dile getirdi. Yedi tane öncelikli alan belirlediklerini ve sağlığın da bunlardan biri olduğunu söyledi.

Prof. Bilgiç şu şekilde konuştu: “Dünyada beslenme ihtiyaçlarının giderilmesinde su ürünlerinin yaklaşık %25’lik bir payı var. Türkiye’nin bu konuda geride kaldığı gerçeğini düşününce Sempozyum’un ve Samsun’da düzenleniyor olmasının önemi daha da büyüyor. Samsun bu konuda Türkiye ortalamasının üzerinde %23’lük paya sahip bir şehir, su ürünlerinin beslenmedeki değerinin biliniyor olması ve üç tarafımızın denizlerle kaplı olmasına rağmen tüm bunları fonksiyonel olarak kullanamamak büyük bir eksiklik. Bugün ortaya koyulacak raporlarla önemli noktalara değineceğini, sorulara cevap vereceğini düşünüyorum.”

TÜBA-Gıda ve Beslenme Çalışma Grubu Yürütücüsü Prof. Dr. Kazım Şahin: “Gizli açlık dünya çapında 2 milyardan fazla kişiyi etkiliyor.”
“Son yıllarda, gelişmiş ülkeler dahil tüm dünyada, yaşam tarzıyla ilgili hastalıklar ciddi bir sorun haline geldi. Epidemiyolojik ve klinik çalışmalar, diyetin yaşam tarzıyla ilgili hastalıklara duyarlılığı etkileyen ana faktörlerden biri olduğunu gösteriyor. Diyet seçimleri, bireylerin tükettiği yiyecek türleri ve miktarları, insan sağlığının ve çevresel sürdürülebilirliğin en önemli belirleyicileri olup Birleşmiş Milletler’in “Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri ve Paris İklim Anlaşması”nın erişilebilirliğini tehdit ediyor. Beslenme ve sağlık birbiriyle ilişkilidir, çünkü iyi beslenme, sağlığın temel taşıdır. Yetersiz beslenme, bağışıklığın azalmasına, hastalığa yatkınlığın artmasına, fiziksel ve zihinsel gelişimin ve verimliliğin azalmasına neden olabilir. Global morbidite için en önemli 15 risk faktörünün 9’u, yetersiz beslenmeden kaynaklanıyor; koroner kalp hastalığı, tip II diyabet ve kolorektal kanserler de dahil olmak üzere beslenme kalitesi ile ilgili hastalıklar, küresel mortalitenin yaklaşık % 40'ını oluşturuyor.”

Açlığın üç ana boyutunun “Protein, Kalori ve Gizli açlık” olduğunu vurgulayan Prof. Şahin: “Protein açlığı, yetersiz protein alımı, kalori açlığı, enerji eksikliği ile karakterize edilen yetersiz beslenme şekilleridir. Mikro besin eksikliği olarak da bilinen gizli açlık, mikro besin maddelerinin, örneğin vitaminler ile iyot, çinko ve demir gibi minerallerin alımı ve absorpsiyonu düşük olduğunda veya olmadığında ortaya çıkan bir beslenme şeklidir. Bu mikro besin yetersizliklerinden sorumlu olan faktörler arasında yetersiz beslenme, hamilelik ve emzirme döneminde yüksek mikro besin ihtiyaçları ve hastalıklar, enfeksiyonlar veya parazitler nedeniyle oluşan sağlık sorunları bulunur. Gizli açlık dünya çapında 2 milyardan fazla kişiyi etkiliyor.”

Deniz ürünleri karasal organizmalarda bulunmayan fonksiyonel bileşenler içerdiği bilgisini veren Prof. Şahin bu bileşenlerin, başta kardiovasküler hastalıklar olmak üzere bazı kronik hastalıkların önlenmesine yardımcı olan çoklu doymamış yağ asitlerini içerdiğini söyledi ve "Yine, deniz ürünleri protein, vücut dokularının korunması ve gelişmesi için bütün esansiyel aminoasitleri, lif, vitaminleri, örneğin D vitamini, iyot, selenyum, magnezyum, çinko ve kalsiyum gibi temel besinler bakımından zengin olan sağlıklı gıdalardır. Balık, sağlıklı bir besindir ve gelişmekte olan ülkeler başta olmak üzere, dünya nüfusunun üçte birinin protein alımının yaklaşık % 20'sinin sağlanmasında önemli bir rolü vardır." dedi.

Sempozyum’da 4 oturum düzenlendi.
Sempozyum’un ilk oturumuna Isparta Uygulamalı Bilimler Üniversitesi (ISUBÜ) Rektörü Prof. Dr. İbrahim Diler ve OMÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Mehmet Kuran başkanlık yaptı. Ankara Üniversitesi (AÜ) Su Ürünleri Mühendisliği Bölümü’nden TÜBA-Gıda ve Beslenme Çalışma Grubu Üyesi Prof. Dr. Hasan H. Atar “Su Ürünlerinin Mevcut Durumu”, Tarım ve Orman Bakanlığı Balıkçılık ve Su Ürünleri Genel Müdürü Dr. M. Altuğ Atalay “Su Ürünlerinde Yasal Düzenlemeler ve Kontrol Mekanizması”, Türkiye Su Ürünleri Kooperatifleri Merkez Birliği (SÜR-KOOP) Genel Başkanı Ramazan Özkaya ise “Su Ürünleri: Sektörel Bakış” başlığı altında konuştu.

Akademi Asli Üyesi, TÜBA-Gıda ve Beslenme Çalışma Grubu Üyesi ve Sağlık Bilimleri Üniversitesi Uluslararası Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Fatih Gültekin ve TÜBA-Gıda ve Beslenme Çalışma Grubu Üyesi, Sabahattin Zaim Üniversitesi Gıda Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hasan Yetim’in başkanlığını yürüttüğü ikinci oturumda; OMÜ Öğretim Üyesi Prof. Dr. Vedat Ceyhan “Su Ürünleri Ekonomisi”, Necmettin Erbakan Üniversitesi (NEÜ) Sağlık Bilimleri Fakültesi Beslenme ve Diyetetik Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Abdullah Öksüz “İşlenmiş Su Ürünleri ve Beslenme” üzerine konuştu.

TÜBA Şeref Üyesi Prof. Dr. Emin Kansu ve Asli Üyesi Prof. Dr. Kazım Şahin tarafından yürütülen olan üçüncü oturumda; TÜBA-Gıda ve Beslenme Çalışma Grubu Üyesi ve Fenerbahçe Üniversitesi, Beslenme ve Diyetetik Bölümünden Prof. Dr. Muazzez Garipağaoğlu “İnsan Sağlığı ve Beslenmesinde Su Ürünleri”, İzmir Katip Çelebi Üniversitesi, Kardiyoloji Ana Bilim Dalı’ndan Prof. Dr. Mehmet Tokaç “Kalp Sağlığı ve Su Ürünleri Tüketimi”, Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Onkoloji Enstitüsü’nden Dr. Öğretim Üyesi Rüksan Çehreli “Kanser ve Su Ürünleri Tüketimi”, Eskişehir Osmangazi Üniversitesi (ESOGÜ) Nöroloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. B. Demet Özbabalık ise “Nörodejeneratif Hastalıklar ve Su Ürünleri Tüketimi” hakkında sunum yaptı.

Dördüncü oturumun başkanlığını ise TÜBA Asli Üyesi ve İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Öğretim Üyesi Prof. Dr. İzzet Öztürk, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Gıda ve Kontrol Genel Müdürü Prof. Dr. İrfan Erol yaptı.

TÜBA Asli Üyesi ve NEÜ Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Emin Aydın “Suda Mikrokirleticiler ve Muhtemel Etkileri”, TÜBA Asosye Üyesi ve İTÜ Öğretim Üyesi Prof. Dr. İsmail Koyuncu “Su Ürünleri, Su Kirliliği ve İleri Arıtma Teknolojileri”, Çukurova Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Su Ürünleri Temel Bilimleri Bölümü’nden Doç. Dr. Sedat Gündoğdu “Su Ürünleri Açısından Çevresel Risk Faktörleri”, ISUBÜ Su Ürünleri Avlama ve İşleme Teknolojisi Bölümünden Prof. Dr. Abdullah Diler “Su Ürünleri Tüketimi ve Kimyasal Riskler”, TÜBA-Gıda ve Beslenme Çalışma Grubu Üyesi ve İstanbul Üniversitesi (İÜ), Gıda/Besin Hijyeni ve Teknolojisi Bölümü Prof. Dr. Ali Aydın “Su Ürünleri Tüketimi ve Biyolojik Riskler” hakkında sunum yaptı.

Oturumların ardından Genel Değerlendirme Toplantısı ile sona eren Sempozyum’un 30 Kasım günü düzenlenen sosyal programın ardından kapanışı gerçekleşti.