“TÜBA-I. Gıda ve Sağlıklı Beslenme Sempozyumu” Dicle Üniversitesi’nde Gerçekleştirildi

“TÜBA-I. Gıda ve Sağlıklı Beslenme Sempozyumu” Dicle Üniversitesi’nde Gerçekleştirildi

TÜBA-Gıda ve Beslenme Çalışma Grubu tarafından düzenlenen “TÜBA-I. Gıda ve Sağlıklı Beslenme Sempozyumu” 26-27 Nisan tarihlerinde Dicle Üniversitesi (DÜ) ev sahipliğinde gerçekleştirildi.

TÜBA Başkanı Prof. Dr. Ahmet Cevat Acar ve TÜBA Şeref Üyesi ve Dicle Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Emin Yılmaz Sempozyum öncesinde Diyarbakır Valisi Hasan Basri Güzeloğlu’nu ziyaret etti. Prof. Acar, Güzeloğlu’na Akademi yayınlarından armağan etti. DÜ Kalp Hastanesi Konferans Salonu'nda düzenlenen; TÜBA Başkanı Prof. Dr. Ahmet Cevat Acar, TÜBA ve YÖK Üyesi Prof. Dr. Mehmet Emin Yılmaz Dicle Üniversitesi rektör yardımcıları Prof. Dr. Tahsin Kılıçoğlu ve Prof. Dr. Ali Kemal Kadiroğlu, Veteriner Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Aydın Ketani, farklı alan ve üniversitelerden bilim insanları kurum müdürleri ve öğrencilerin katıldığı Sempozyum’da "Medyanın Rolü, Beslenme İlkeleri, Kanatlı Eti, Yumurta, Süt ve Süt Ürünleri" alt başlıkları tartışıldı.

Programın açılışında konuşan TÜBA Başkanı Prof. Dr. Ahmet Cevat Acar Türkiye’nin özerk bilimler akademisi olarak TÜBA’nın tüm bilim alanlarını kapsadığını ve gerçekleştirilen tüm çalışmaların üye ve üye olmayan bilim insanlarının gönüllü katkılarıyla gerçekleştirildiğini ifade etti.

TÜBA Başkanı Prof. Dr. Ahmet Cevat Acar “Sempozyum’un sonuçları rapor haline getirilecek ve bu rapor kamuoyuyla paylaşılacak.”
Sempozyuma katkı sağlayan tüm bilim insanlarına teşekkür ederek konuşmasına başlayan Prof. Acar “Gıda ve beslenme insan hayatının çok önemli bir konusu olarak varlığını sürdürüyor, her birimiz uygun ya da değil bir beslenme alışkanlığına sahibiz. Hepimiz biliyoruz ki yeryüzünde bir dengesizlik söz konusu; dünyanın bir tarafında beslenme yetersizliğinden, açlıktan insanlar ölüyor diğer tarafında beslenme yetersizliği değil de sağlıksız beslenmenin ortaya çıkardığı sorunlar yaşanıyor. Son yıllarda obezite giderek çok daha fazla insanın sorunu haline geldi. Özellikle hazır, işlenmiş gıdaların ve içerisindeki katkı maddelerinin etkileri gündemden düşmüyor. Makul gerekçelere dayanıyor gibi görünen hayvanlar ve gıdalar üzerindeki müdahalelerin acaba ön görülemeyen ne gibi etkileri olduğu meselesi de bilim dünyasının tartışması süren konuları arasında.” dedi.

Medyanın gıda ve beslenme konusunda çok önemli bir noktada durduğunun altını çizen Prof. Acar, piyasa ekonomisi diye ifade edilen kapitalizmin dinamik ve bileşenlerinden bir tanesinin de pazarlama ve reklamcılık olduğunu ve etik açıdan mutlaka ele alınması tartışılması gerektiğini söyledi. Prof. Acar “Türkiye’de eksikliğini hissettiğimiz başka bir konu ise; yazılı ve görsel medyanın ve diğer iletişim mecralarının bilimsel gelişmeler konusuna ilgisi ya da bu konuda aldığı rolün yeterli olup olmadığı meselesidir. Dördüncü kuvvet olarak ifade edilen medyanın bilimsel çalışmalar, ortaya çıkan gerçekler hakkında doğru bir biçimde halkı bilgilendirmesi konusunda önemli bir rolü olduğuna kuşku yoktur. Yani her alana gıda ve beslenme başlığı konusunda önemli sorumluklar düşüyor. Bu doğrultuda Akademi tarafından, Sempozyum’un sonuçları rapor haline getirilecek ve bu rapor kamuoyuyla paylaşılacak. “ dedi.

Gıda ve Beslenme Çalışma Grubu Yürütücüsü Prof. Dr. Kazım Şahin “Ülkemizin Metabolizma Hastalıkları Enstitüsü ve  Beslenme Enstitüsü’ne ihtiyacı var.”
TÜBA’nın güncel konularla ilgili olarak toplumda bir farkındalık oluşturmak amacıyla belli aralıklarla çalıştay, sempozyum ve kongreler düzenlediğini dile getiren TÜBA Asli Üyesi Prof. Şahin, bu çalışmalar sonucunda hazırlanan detaylı raporların TÜBA’nın paydaşları ve diğer ilgili kurumlarla paylaşıldığını da söyledi.

Genel olarak olayların duyurulması, olaylarla ilgili yorum, eleştiri, inceleme yapılması diğer bir deyişle toplumun bilgilendirilmesi, bilinçlendirilmesi gibi konularda basının kutsal bir görevi yerine getirdiğini vurgulayan Prof. Şahin konuşmasını şu şekilde sürdürdü: “Tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de toplumumuzun beslenme ve beslenme ilkeleri ile ilgili son gelişmelerden doğru ve hızlı bir şekilde haberdar edilmesi büyük önem arz ediyor. Bu bağlamda, konunun uzmanı olan bilim insanlarının üzerlerindeki sorumluluğu hissederek bilimsel veriler ışığında medya aracılığı ile toplumu bilgilendirmesi gerekiyor. Gelişen dünyada farklı ülkelerde gıda konusunda farklı tartışmalar sürüyor. Geri kalmış, gelişmemiş ülkeler yetersiz beslenme ve açlığı konuşurken, yaşam standardı yüksek, gelişmiş ülkeler sağlıklı gıda, organik gıda, güvenilir gıda konularını tartışıyor ve bu konularda tüm dünyada pek çok çalışma yapılıyor. Bununla birlikte obezite, diyabet gibi pek çok kronik hastalığın da temel nedeni beslenmeye bağlı metabolizma bozukluklarından kaynaklanıyor. Bu hastalıkların tedavisi için ilgili bakanlıklarca önemli bir bütçe harcanıyor. Günümüzde bu hastalıkların görülme sıklığı da hızlıca artıyor. Ancak, bu denli önemli bir alanda ülkemiz adresli yürütülen kaliteli proje ve yapılan yayın sayısı çok düşük. Bu bağlamda, ülkemizde çok ihtiyaç duyulan bir Metabolizma Hastalıkları Enstitüsü’nün kurulması yararlı olacaktır. Ayrıca ülkemizde ihtiyaç olduğunu düşündüğüm bir Beslenme Enstitüsü’nün de kurulmasının da yararlı olacağını düşünüyorum.”

Dicle Üniversitesi Rektör Vekili Prof. Dr. Tahsin Kılıçoğlu ise “Bağırsakların beyin sağlığıyla çok yakından ilişkisi var, artık ikinci beyin olarak adlandırılıyor. Beyinden aldığından çok daha fazla sinyali beyine gönderiyor. Mutluluk hormonu serotonin bağırsaktaki bakteriler tarafından üretildiği tespit edildi. Mutluluğumuzun devamı için yeme alışkanlıklarımızın kontrolü bol su tüketmemiz ve düzenli egzersiz yapmamız gerekiyor. İkinci beynimiz ne kadar huzurlu ise biz de o kadar huzurlu oluruz.” dedi.

Sempozyumda dört oturum düzenlendi
Sempozyum’un ilk oturumunun ilk paneli “Gıda ve Beslenme İletişiminde Medyanın Rolü”ne Akademi Asli Üyesi Prof. Dr. Muzaffer Şeker ve Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi’nden Doç. Dr. Deniz Sezgin başkanlık etti. Hacettepe Üniversitesi Gıda Mühendisliği Bölümü’nden Prof. Dr. Vural Gökmen, Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Genel Sekreteri Sibel Güneş, TRT İstanbul Bölge Müdürlüğü Haber Merkezi’nden Sağlık Muhabiri Fatma Demir Turgut ve Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) Üyesi Prof. Dr. İlhan Yerlikaya ise medyanın gıda ve beslenme üzerindeki etkisini masaya yatırdı.

Akademi Asli Üyeleri Prof. Dr. Mustafa Solak ve Prof. Dr. Mehmet Emin Yılmaz’ın başkanlığını yürüttüğü ikinci oturumda; Hasan Kalyoncu Üniversitesi Beslenme ve Diyetetik Bölümü’nden Prof. Dr. Ayla Gülden Pekcan “Ülkemizde Aşırı ve Yetersiz Beslenmeye (Gizli Açlık) Bağlı Sorunlar”, TÜBA-Gıda ve Beslenme Çalışma Grubu Üyeleri Prof. Dr. Zehra Büyüktuncer Demirel “Güvenilir Gıda ve Sağlıklı Beslenmede Bilimsel Kanıtların Değerlendirilmesi” ve Prof. Dr. Muazzez Garipağaoğlu ise “Sağlıklı Beslenme Rehberi” üzerine konuştu.

TÜBA-Gıda ve Beslenme Çalışma Grubu Üyeleri Prof. Dr. İrfan Erol ve Prof. Dr. Ali Aydın tarafından yürütülen üçüncü oturumda; Prof. Dr. Kazım Şahin “Kanatlı Eti: Tartışmalı Konular ve Bilimsel Gerçekler”, Dicle Üniversitesi Zootekni Bölümü’nden Prof. Dr. Muzaffer Denli ise “Yumurta ve Sağlık” hakkında sunum yaptı.

Sakarya Üniversitesi Gıda Mühendisliği Bölümü’nden Dr. Öğr. Üyesi Mustafa Öztürk’ün “İçme Sütü Üretimi ve Tüketimi ile İlgili Güncel Konular” ve Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Gıda Mühendisliği Bölümü’nden Prof. Dr. Seval Andiç’in “Fermente Süt Ürünleri” sunumlarından oluşan Sempozyum’un son oturumuna TÜBA-Gıda ve Beslenme Çalışma Grubu Üyeleri Prof. Dr. Fatih Gültekin ile Prof. Dr. Hasan Yetim başkanlık etti. Her oturumun sonunda katılımcılar panelistlere sorularını yöneltti.

TÜBA Başkanı Prof. Acar'dan Diyarbakır Valisi Güzeloğlu'na ziyaret
TÜBA Başkanı Prof. Dr. Ahmet Cevat Acar ve TÜBA Şeref Üyesi ve Dicle Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Emin Yılmaz Sempozyum öncesinde Diyarbakır Valisi Hasan Basri Güzeloğlu’nu ziyaret etti. Prof. Acar, Güzeloğlu’na Akademi yayınlarından armağan etti.

Sempozyum, oturumlarından ardından Genel Değerlendirme Toplantısı ve 27 Nisan günü gerçekleşen sosyal programın ardından sona erdi.