35.Uluslararası Fizik Kongresi Gerçekleştirildi

35.Uluslararası Fizik Kongresi Gerçekleştirildi

Türk Fizik Derneği 35. Uluslararası Fizik Kongresi, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank adına TÜBA Başkanı Prof. Dr. Muzaffer Şeker'in katılımıyla 4-8 Eylül 2019 tarihinde Bodrum Belediyesi Herodot Kültür Merkezi'nde gerçekleştirildi.

Türkiye’deki fizikçiler ile Dünya’da alanında uzman fizikçileri bir araya getirmeyi; uluslararası katılımla, yurt içinde ve yurt dışında çalışan bilim insanlarının bilimsel gelişmeler hakkında bilgi alışverişi ve iş birliği olanaklarını artırmayı hedefleyen Kongre’de; 404 adet sözlü, 113 adet poster bildiri kongrede sunuldu. 4 gün süren Kongre’de “Astrofizik ve Kozmoloji, Atom ve Molekül Fiziği, Enerji, Fizik Eğitimi ve Felsefesi, İstatistiksel Fizik, Matematiksel Fizik, Medikal Fizik, Nükleer Fizik, Uygulamalı Fizik, Yoğun Madde Fiziği, Yüksek Enerji ve Plazma Fiziği” konuları ele alındı.

Kongre’nin açılışına, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank adına TÜBA Başkanı Prof. Dr. Muzaffer Şeker, Bodrum Kaymakamı Bekir Yılmaz, Bodrum Belediye Başkanı Ahmet Aras, TÜBİTAK Başkan Yardımcısı Dr. Orkun Hasekioğlu, ASELSAN Teknoloji ve Strateji Yönetimi Genel Müdür Yardımcısı Prof. Dr. Mehmet Çelik, üniversitelerin ilgili bölümlerinden bilim insanları ve sektör temsilcileri de katıldı.

TÜBA Başkanı Prof. Şeker Kongre’deki konuşmasına, T.C. Sanayi, Teknoloji Bakanı Mustafa Varank adına katıldığını ifade ederek başladı ve bir arada olmaktan duyduğu memnuniyeti ifade etti.

TÜBA Başkanı Prof. Dr. Muzaffer Şeker: “Temel bilimler eğitimindeki ve araştırmalarındaki kalite artışını gözetmek zorundayız.”
35. kez düzenlenerek geleneksel hale gelmiş kongresinin Türkiye ve tüm katılımcılar için ayrı bir önemi bulunduğunu ifade eden Prof. Şeker “Ben bir temel tıp bilimleri hocası olarak sizlerle aynı paydada buluşuyor ve benzer sıkıntı ve sorunları yaşadığımızı biliyorum. Maalesef son yıllarda temel bilimlerle ilgili ülkemizde ve birçok yerde farklı sorunlar gündeme geliyor. Biz hep beraber temel bilimler konusunda ortaya konulan yeni politikalarla ve yeni yöntemlerle bu sorunun üstesinden geleceğimize inanıyoruz. Belli bir süre sonra bu dönemin sıkıntılarını gülümseyerek hatırlayacağız. Ve tabii bu süreçte bizler temel bilimlerin eğitimindeki ve araştırmalarındaki kalite artışını da gözetmek zorundayız. Son dönemde Türkiye’nin öncelikli alanlarıyla bağlantılı olarak temel bilimlerle ilişkili multidisipliner çalışmalara yönelik olarak ciddi teşvik ve destekler verilmesi de temel bilimler açısından önemli bir gelişmedir.” dedi.

Prof. Şeker konuşmasına şu şekilde devam etti: “Eğitimin her bir döneminde, eğitim içeriklerinde, müfredatında temel bilimlere yer verilmesi gerekiyor ama bu yer verme süreci yeni yöntem ve yeni gelişmeler ışığında bilişim teknolojilerinden de yararlanarak ortaya konmak durumundadır. Öğrencileri kazanmak ve öğrencilere temel bilimleri sevdirmek için dijital dönüşüm ve bilişim teknolojilerinden de yararlanmak durumundayız.

TÜBA olarak temel bilimlere sahip çıkma konusunda farkındalık oluşturmuş olmamız önemli. Bu bağlamda her dönemdeki kongrelerinizi küçük bütçelerle de olsa desteklemeye gayret ediyoruz. Bu bütçelerin küçüklüğü çok önemli değil. Küçük bütçe ile nitelikli kongreler yapmak için çaba sarf ediyoruz ki bu bizim için gurur verici. Bu bilimsel etkinliğin değeri ve bu destekler temel bilimler ve fizik alanı için çok çok daha önemli.” dedi.

Prof. Dr. Muzaffer Şeker sözlerini TFD Başkanı Prof. Dr. Baki Akkuş ve organizasyon komitesine teşekkür ederek ve Balan Mustafa Varank’ın iyi dileklerini yineleyerek sonlandırdı.

TFD Başkanı Prof. Dr. Baki Akkuş: Türkiye'de yüzde 3 seviyelerinde olan yüksek teknolojili üretim payının artması ekonomik kalkınma ve refahı da beraberinde getirecek.”
Kongre'de konuşan TFD Başkanı Prof. Dr. Baki Akkuş, Türkiye'nin yüksek teknoloji üretimine ilişkin görüşlerini aktardı. Türk Fizik Derneği Başkanı Prof. Dr. Baki Akkuş, "Son yıllarda yapılan hamlelerle, savunma sanayimizde yüksek teknoloji üretimi yüzde 65 civarında. Savunma sanayimiz çok iyi bir durumda. Bunu başka alanlara da kaydırmalıyız." dedi. 

Yüksek teknolojiye ulaşamayan ülkelerin gelişmiş sayılamayacağına dikkati çeken Akkuş, "Türkiye Rusya'ya yıllık 275 milyon dolarlık domates ihracatı yapıyor. Rusya'dan ithal ettiğimiz S-400 savunma sistemi var. Bunun maliyeti de 2,5 milyar dolardır. Bunun maliyeti, Türkiye'deki çiftçinin büyük emeğiyle yetişen domatesleri Rusya'ya 9-10 yıl boyunca satmamız ile eşdeğerdir. Bu örnekten yola çıkarak, yüksek teknolojili üretimin ülkeler için ne kadar önemli olduğunu açıkça görüyoruz." dedi.

Akkuş, Türkiye'de yüzde 3 seviyelerinde olan yüksek teknolojili üretim payının artmasının ekonomik kalkınma ve refahı da beraberinde getireceğini vurguladı. Türkiye'nin savunma sanayisinde yüksek teknolojiyi yakaladığına işaret eden Akkuş, şöyle konuştu: "Son yıllarda yapılan hamlelerle, savunma sanayimizdeki yüksek teknoloji üretimi, yüzde 65 civarında. Savunma sanayimiz çok iyi bir durumda. Bunu başka alanlara da kaydırmalıyız. Yüzde 3'ü, yüzde 50'lere çıkarmamız lazım. Bilim ve teknoloji sayesinde yüksek teknoloji ürün üretmenin ne kadar önemli olduğunu, herkesin refahının artacağını, yoksulluğun biteceğini, herkesin insanca yaşayacağı bir ekonomik güce ulaşacağını, toplumun her kesimine anlatmamız gerekmektedir. Bu partiler üstü, milli bir seferberlikle ancak olur. Türkiye'nin birinci gündem maddesinin bu olması lazım."