TÜBA Kök Hücre Araştırmaları ve Biyoetik Sempozyumu Raporu Yayımlandı

TÜBA Kök Hücre Araştırmaları ve Biyoetik Sempozyumu Raporu Yayımlandı

TÜBA tarafından Ankara’da düzenlenen ''Kök Hücre Araştırmaları ve Biyoetik Sempozyumu”nun Raporu yayımlandı.

Türkiye’de bu kapsamdaki ilk toplantı olan Kök Hücre Araştırmaları ve Biyoetik Sempozyumu’na tüm paydaşların katılımıyla tıp eğitimi de dahil olmak üzere kök hücre araştırmalarının bilimsel, tıbbi, hukuki, ahlaki, ticari ve etik boyutlarının ele alındığını ifade eden TÜBA Başkanı Prof. Dr. Ahmet Cevat Acar Rapor hakkında “İlgili paydaşların katılımıyla gerçekleştirilen ve ülkemiz açısından da önemli ve güncel bir konu olan “kök hücre araştırmaları”na ilişkin Sempozyum Raporu’nun araştırma, uygulama ve denetleme süreçleri ve ilgili aktörlere yararlı olmasını diliyorum. TÜBA’nın önemli güncel konulara ilişkin benzer çalışmaları devam edecektir. ” dedi.

TÜBA-Kök Hücre Çalışma Grubu Yürütücüsü Prof. Dr. Murat Elçin Sempozyum’un gerçekleştirilmiş olması ve ardından raporun yayımlanmış olmasının önemine dair yaptığı açıklamada “Tıp, biyoloji ve çevre alanındaki bilimsel gelişmeler toplumları çok sayıda yeni ve alışılmadık durumla karşı karşıya getiriyor. Biyoetik, yaşam bilimleri ile etiğin kesişme alanını tarif ediyor, bilimsel ve teknolojik gelişmelerin yol açtığı sonuçların etik düzlemdeki kapsamlı sorunlarını irdeliyor. Kök hücre alanı, gerek birey gerekse toplum olarak karşılaştığımız yeni ve alışılmadık durumlar için iyi bir örnek; bu nedenle son yirmi yılın yoğun tartışma konuları arasına girmiştir. Son yıllarda kök hücre ve yenileyici tıp konulu haberlerin ülkemizdeki yazılı ve görsel medya tarafından sıklıkla, çoğu zaman spekülatif olarak ele alındığı, diğer yandan toplumun bu konuya büyük ilgi gösterdiği de gözlemleniyor. Daha kötüsü, bilimin, uzmanlığın ve yüksek standartların yön vermesi gereken kök hücre ve yenileyici tıp alanında yanlış/yanıltıcı açıklamalara ve yanlış uygulamalara rastlanabiliyor. Bu nedenlerle TÜBA-Kök Hücre Çalışma Grubu, Kök Hücre Araştırmaları ve Biyoetik Sempozyumu’nu düzenlemeye ve çok disiplinli yapısını göz önüne alarak konunun uzmanlarının katılımı ile tartışmaya, mercek altına almaya karar verdi.

Ülkemizde bugüne kadar üniversiteler, kurum ve kuruluşlar kök hücre alanında çok sayıda sempozyum, kongre veya çalıştay düzenlemişler ise de, bu toplantılarda kök hücre araştırmaları ve biyoetik konusu üzerine bu kapsamda yoğunlaşılmadı. İlgili kuruluş ve derneklerin gerçekleştirdikleri biyoetik ve tıp etiği konulu toplantılarda, kök hücre alanının çok disiplinli yapısı ve ilgili tüm paydaşları kapsayıcı platformlar oluşturulmamıştır. Oysa ki, kök hücre alanının çok disiplinli yapısı gereği, biyoetik yargı ve değerlendirmelerde bulunulabilmesi için konu ile ilgili disiplinlerin uzmanlık, deneyim ve yaklaşım şekillerinden faydalanılması gerekiyordu. Bu Sempozyum’un benzer çalışmalardan en önemli farkı kök hücre ve biyoetik konusunda doğrudan ilgili tıp branşları, hücre biyolojisi, moleküler biyoloji, genetik, biyokimya, biyomühendislik, üretim sektörü, eczacılık, hukuk, tıp etiği, patentleme gibi konulardaki uzmanların ve Sağlık Bakanlığı temsilcilerinin konuşmacı veya tartışmacı olarak temsiliyetlerinin sağlanmış olmasıdır.

“Kök hücre araştırmaları ve biyoetik konusunda ilk defa böyle bir rapor hazırlandı”
Ülkemizde kök hücre araştırmaları ve biyoetik konusunda bu format ve içerikte hazırlanmış kapsayıcı bir rapor olarak ilk olma özelliğindedir. Baskısı yeni tamamlanan raporumuz tüm üniversitelerimize, hastanelerimize, Sağlık Bakanlığı’nın ilgili birimlerine ve konu ile ilgili tüm kamu kurum ve kuruluşlarına gönderilecek. Hem ülkemiz bilim dünyasına hem de konu ile ilgili tüm kurum ve kuruluşlar için fayda ve katkı sağlayacak bir kaynak durumuna geleceği öngörülmektedir. Rapor, çok disiplinli ve kapsayıcı bir yaklaşımla hazırlandığından gerek basın ve medyamız için, gerekse de alanın paydaşları ve halkımızın başvurabilecekleri bir kaynak olma özelliğini taşımaktadır.

Tam teşekküllü kök hücre raporu
Bu rapor öncelikli olarak, kök hücre araştırmalarını yürüten veya yürütmeyi planlayan bilim insanlarına, ilgili meslek/uzmanlık derneklerine, bu araştırmaları fonlayan kuruluşlara ve onların seçici panellerine, bu araştırmalara izin verme durumundaki etik kurullara, bu araştırmalar için hücre ve doku ürünlerinin üreticilerine ve ruhsat veren kurumlara, kök hücre gibi toplumları yeni ve alışılmadık durumlarla karşı karşıya bırakan bilimsel gelişmeler için önerilerde bulunabilecek etik/biyoetik uzmanları ile hukukçulara, bu araştırmalardan ortaya çıkabilecek fikri mülkiyet, patentleme ve tescil konularındaki muhataplara ve tabii olarak, Sağlık Bakanlığı’nın ilgili birimleri ile Sosyal Güvenlik Kurumu’na yönelik bir çalışmadır.

Diğer yandan, hasta ve yakınlarının büyük beklentilerine paralel olarak, bilim insanlarının, klinik araştırmacıların, kurum ve kuruluşlar ile devletlerin yenilikçi hücre tedavileri ve kök hücre alanında öncü olma hedeflerinin bu alandaki gelişmelerin seyrini belirlediğini belirtmek gerekir. İlkesel olarak, bilimsel geçerliliği kanıtlanmamış ve tüm aşamalarını tamamlamamış araştırmaların uygulamaya geçirilmemesi, diğer yandan bilimsel zemindeki yenilikçi yaklaşımların tıbbî seçeneği kalmamış çaresiz hastalarda tedavi denemeleri olarak değerlendirilmesi arasındaki hassas dengenin sağlanması gereklidir. Ancak bu tip özel uygulamaların, ihtisas merkezlerinde deneyimli ekipler tarafından gerçekleştirilmesi, özenli klinik takiplerin yapılması ve sonuçların bilim camiasında paylaşılması esas olmalıdır. Kök hücre ve hücresel tedavi haberlerinin yazılı ve görsel medyada verilme şekli ve yöntemlerine dikkat edilmeli, toplumun ve medya paydaşlarının kök hücre ve yenileyici tıp alanında eğitimleri gerçekleştirilmelidir.

Kök hücreye mucizevi roller biçiliyor
Toplumumuzda kök hücre ve yenileyici tıp alanındaki kavramların çoğunlukla karıştırılması veya yanlış bilinmesi, kök hücre tiplerinin, özelliklerinin ve etkinliklerinin toptancı bir zihniyet ile ele alınması, farklı hastalıklarda kök hücrelerin aynı başarı ve etkinlikte oldukları gibi yanlış bir algının bulunması, kök hücrelere mucizevî bir rol biçilmesi gibi çeşitli problemlerle karşılaşılmaktadır.

Dünya ölçeğinde çeşitli bilim ve meslek kuruluşlarının kök hücre ve biyoetik konusunda yönlendirici veya tavsiye edici nitelikte rehberleri bulunuyor, bilimsel gelişmeler ve ortak biyoetik ilkeler çerçevesinde bu kaynaklardan faydalanılıyor. Diğer yandan, ülkemizdeki kök hücre ile ilgili araştırma ve faaliyetler kapsamındaki yasal düzenlemelerin, uygulamaların ulusal nitelik de içermesi nedeniyle, Türkiye’de ülkemize özgü bir standart rehbere ihtiyaç bulunuyor. Bu rapor, bilimsel gelişmelerin ışığında sürekli olarak yenilenen bir rehberin ilgili tüm disiplinlerden uzmanların katılımıyla hazırlanmasının gereği üzerinde de duruyor.

Prof. Dr. Bülent Zülfikar ve Prof. Dr. Y. Murat Elçin yürütücülüğünü yaptığı ve Prof. Dr. Alp Can, Prof. Dr. Mustafa Çetin, Prof. Dr. Taner Demirer, Prof. Dr. Emin Kansu, Prof. Dr. Ercüment Ovalı, Prof. Dr. Gülsan Türköz Sucak, Prof. Dr. Fikrettin Şahin ve Doç. Dr. Musa Karakükçü’den oluşan TÜBA-Kök Hücre Çalışma Grubu’nun düzenlediği Sempozyum’un ardından yayımlanan Raporun editörlüğünü yine grubun yürütücüsü olan Prof. Dr. Elçin yaptı.

Raporu indirmek için: http://www.tuba.gov.tr/publication/tuba-kok-hucre-arastirmalari-ve-biyoetik-sempozyumu-raporu/id/1496