2017 “TÜBA Ödülleri” Sahiplerini Buldu

2017 “TÜBA Ödülleri” Sahiplerini Buldu

2017 TÜBA Uluslararası Akademi, GEBİP ve TESEP Ödülleri, Cumhurbaşkanlığı himayelerinde 12 Aralık 2017 tarihinde Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde gerçekleştirilen törenle sahiplerine tevdi edildi.

Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde düzenlenen "2017 yılı TÜBA Ödülleri" törenine, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar, Başbakan Yardımcısı Fikri Işık, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Dr. Faruk Özlü, Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekçi, Milli Savunma Bakanı Nurettin Canikli, Sağlık Bakanı Dr. Ahmet Demircan, Yargıtay Başkanı İsmail Rüştü Cerit, Danıştay Başkanı Zerrin Güngör, YÖK Başkanı Prof. Dr. Yekta Saraç, milletvekilleri, YÖK üyeleri, TÜBA Başkanı Prof. Dr. Ahmet Cevat Acar, TÜBA üyeleri, üniversite rektörleri, diğer protokol mensupları ile akademisyenler, ödül sahiplerinin yakınları ve davetliler katıldı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanı Özlü ve TÜBA Başkanı Acar’ın konuşmalarının ardından 2017 TÜBA Ödülleri, sahiplerine tevdi edildi.

TÜBA 2017 Akademi Ödülleri’ni; Fen ve Mühendislik Bilimleri alanında İstanbul Medipol Üniversitesi Öğretim Üyesi Hüseyin Arslan, Sağlık ve Yaşam Bilimleri alanında Harvard Üniversitesi Öğretim Üyesi Cenk Ayata ve Sosyal ve Beşeri Bilimler alanında; Macaristan Bilimler Akademisi Üyesi ve Eötvös Lorand Üniversitesi Öğretim Üyesi Gabor Hamza, GEBİP Ödülleri’ni Doç. Dr. Ceyda Açılan Ayhan, Doç. Dr. Bülent Akgün, Yrd. Doç. Dr. Hüseyin Can Aksoy, Doç. Dr. Serkan Ateş, Yrd. Doç. Dr. Murat Barışık, Doç. Dr. Ertuğrul Başar, Yrd. Doç. Dr. Tunçer Baykaş, Doç. Dr. Ayşe Bayrakçeken Yurtcan, Yrd. Doç. Dr. Bilge Baytekin, Yrd. Doç. Dr. Barbaros Çetin, Yrd. Doç. Dr. Ercüment Çiçek, Yrd. Doç. Dr. Onur Çizmecioğlu, Doç. Dr. Nilüfer Didiş Körhasan, Yrd. Doç. Dr. M. Kasım Diril, Doç. Dr. Oğuz Hakan Göğüş, Yrd. Doç. Dr. Mehmet Selim Hanay, Doç. Dr. Tuba Işınsu İsen Durmuş, Doç. Dr. Muhammet Übeydüllah Kahveci, Prof. Dr. Engin Karadağ, Yrd. Doç. Dr. Ferdi Karadaş, Yrd. Doç. Dr. Ayşe Koca Çaydaşı, Doç. Dr. Sermet Koyuncu, Yrd. Doç. Dr. Can Küçük, Yrd. Doç. Dr. Alptekin Küpçü, Yrd. Doç. Dr. Gülistan Meşe Özçivici, Yrd. Doç. Dr. Evren Mutlugün, Yrd. Doç. Dr. Yavuz Oktay, Doç. Dr. Engin Özçivici, Doç. Dr. Saffet Öztürk, Prof. Dr. Elif Sertel, Doç. Dr. Hasan Şahin, Yrd. Doç. Dr. Şerif Şentürk, Doç. Dr. Mehmet Atilla Taşdelen, Doç. Dr. Mehmet Emre Taşgın, Doç. Dr. Hacer Topaktaş, Doç. Dr. Lokman Uzun, Yrd. Doç. Dr. Selçuk Yerci, Yrd. Doç. Dr. Yıldıray Yıldız, Doç. Dr. Çetin Yılmaz, TESEP Ödülleri’ni ise Doç. Dr. Fatih Yeşil, Prof. Dr. Yücel Ercan ve Prof. Dr. Nuh Arslantaş Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın elinden aldılar.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Konuşması
Ödül alan bilim adamlarını tebrik ederek sözlerine başlayan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, TÜBA Uluslararası Akademi Ödülleri’ni; Fen ve Mühendislik Bilimleri alanında İstanbul Medipol Üniversitesi’nden Prof. Dr. Hüseyin Arslan’ın, Sağlık ve Yaşam Bilimleri alanında Harvard Üniversitesinden Prof. Dr. Cenk Ayata’nın, Sosyal ve Beşeri Bilimler alanında Macaristan Bilimler Akademisi ve Eötvös Loránd Üniversitesinden Prof. Dr. Gabor Hamza’nın aldığını açıkladı.

TÜBA’nın Üstün Başarılı Genç Bilim İnsanı Ödüllerini Türkiye’deki üniversitelerden yardımcı doçent ve doçent seviyesindeki 39 genç bilim insanının aldığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, Bilimsel Telif Eser ve Halil İnalcık Özel Ödülüne Hacettepe Üniversitesi’nden Doç. Dr. Fatih Yeşil’in, Kaydadeğer Eser Ödülleri’ni ise, TOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi’nden Prof. Dr. Yücel Ercan ile Marmara Üniversitesi’nden Prof. Dr. Nuh Arslantaş’ın layık görüldüğünü aktardı.

“Medeniyetler arasındaki fark, bilimin kendisinden ziyade fikri ayrışmadan kaynaklanıyor.”
Tarih boyunca bilimi; yaratıcının büyüklüğünün ispatı olarak kullananın da, yaratıcıya isyanının gerekçesi hâline dönüştürenlerin de bulunduğuna işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, medeniyetler arasındaki farkın, bilimin bizatihi kendisinden ziyade bu fikri ayrışmadan kaynaklandığını ifade etti.

Eldeki imkânların hangi amaçla kullanılacağının tamamen kişinin hayatı ve dünyayı algılama biçimiyle ilgili olduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Atomu parçaladıktan sonra bomba da yapabilirsiniz, herkese yetecek elektrik enerjisi de üretebilirsiniz. Barutu en güçlü bombaları imal etmek için de, geçit vermez dağları delip geçmek için de kullanabilirsiniz. Eğitimde-öğretimde bulduğunuz yeni bir yöntemde ayrımcılığı körüklemek için de, yürekleri birleştirmek için de faydalanabilirsiniz” diye konuştu.

“Bilim insanlığın ortak faydasına hizmet edecek çıktılar üretmeli.”
Bilimin, insanlığın ortak faydasına hizmet edecek çıktılar üretmesinden yana olduklarını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, elektrikli araç projesinin, petrol odaklı çatışmaların, yıkımların ve acıların dinmesi anlamına geleceğine inandığını söyledi ve “Bu gelişmelerin ülkemizin çevresindeki geniş coğrafyada süren enerji kaynaklarına hâkim olma kavgasının bir an önce bitmesine vesile olmasını tüm samimiyetimle temenni ediyorum” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasında şunları söyledi: “Gönül ister ki, dünyanın huzuruna ve refahına katkıda bulunacak bilimsel çalışmalar bizim ülkemizden çıksın, bizim bilim insanlarımızın damgasını taşısın. Her konu gibi maalesef bilim de belirli ülkelerin tasallutu altındadır. Elbette burada tüm suçu, tüm günahı karşı tarafa yıkıp da kendimizi rahatlatmak kolaylığına kapılmıyoruz, böyle bir lüksümüz yok, hiç şüphesiz bizim de eksiklerimiz, bizim de hatalarımız, yanlışlarımız var. Birkaç yüzyıl öncesine kadar dünyanın tüm önemli bilim insanlarının çekim merkezi olan coğrafyamız, bugün sefalet ve acı içinde kıvranıyorsa önce kendimizi sorgulayacağız. Nerede yanlış yaptık, yanlışımız nerede, nerelerde aksaklıklarımız var; bunları bir defa aşmamız lazım. Teşhisi doğru koymaz, tespitleri doğru yapmazsak, bundan sonra ne olması gerektiğini de doğru şekilde belirleyemeyiz.”

“Geçtiğimiz 15 yılda ülkemizi ileriye taşıyacak çalışmalara destek verdik.”
Türkiye her alanda olduğu gibi, bilimsel çalışmalarda da bölgesine öncülük etmek mecburiyetinde olduğunu vurgulayan ve bunun bir iklim meselesi olduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, merhum Mehmet Akif’in bir şiirinde yer alan “Kanuni-Sinan-Süleymaniye” birlikteliğine atıfta bulanarak, “Süleyman ile Sinan bir araya gelmeden eser ortaya çıkmıyor; yani mimar ve lider. Ne tek başına Süleyman’ın, ne de tek başına Sinan’ın buna gücü yetmez, mutlaka ikisi birlikte olacak” değerlendirmesinde bulundu.

“Öyle kuru sözle, sadece konuşmakla, sadece eleştirmekle, sadece iftira atmakla bir yere varılmıyor. Ülkeye hizmet etmek için, millete hizmet etmek için, insanlığa hizmet etmek için çalışmak lazım, kararlılık lazım, vizyon lazım, hepsinden önemlisi aşk ve iştiyak lazım” ifadelerini kullanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu anlayışla geçen 15 yılda Türkiye’yi bilimin her alanında ileriye taşıyacak çalışmalara destek verdiklerini kaydetti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 15 yıl önce iktidara geldiklerinde Türkiye’nin savunma sanayiinde ABD’ye ve Batı ülkelerine bağımlı olduğunu, istediği silahı “Kongre müsaade etmiyor” cevabı ile karşılaşarak alamadığını, ürünlerin bakım ve tamirleri için dahi türlü bahanelerin öne sürülüp yüksek fiyatlar istendiğini hatırlattı. “Ama kötü komşu bizi ev sahibi yaptı” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin şu anda silahlı ve silahsız insansız hava araçları ile zırhlı araçlarını kendisinin yaptığını, tanklarını yapmaya başladığını ve artık savunmadaki ihtiyaçlarının büyük bir kısmını kendi ürünleriyle karşıladığını vurguladı.

Türkiye’nin yıllarca yurt dışına beyin göçü veren bir ülke olarak anıldığına da dikkat çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugün ise yetişmiş insanları Türkiye’de tutmanın yanında, yurt dışına gitmiş olanları tekrar Türkiye’ye getirmenin çabası içerisinde olduklarını belirtti. Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı başta olmak üzere bu konuda önemli çalışmalar yürüten kurumlara teşekkür eden ve özel sektör kuruluşları ile sanayici ve işadamlarından bu sürece daha fazla katkı sağlamalarını isteyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ülkemizin geldiği yer itibariyle, kimsenin yurt dışına gittiğinde daha fazla imkâna, daha fazla fırsata, daha fazla desteğe kavuşamayacağını rahatlıkla söyleyebilirim” dedi.

“Üreten, çalışan ve ter döken herkesin yanındayız.”
Batı ülkelerinde 2008 küresel finans krizinin yıkıcı etkileri hâlâ devam ederken Türkiye’nin hızla toparlanarak rekor düzeyde büyüme oranlarını yakaladığına dikkat çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, girişimcilerin önünü açmak için Kredi Garanti Fonu aracılığıyla Eylül ayı itibariyle 350 bin firmaya 220 milyar lira kredi desteği sağladıklarını hatırlatarak, “Her zaman ifade ettiğimiz gibi biz üreten, çalışan, emek veren, ter döken herkesin yanındayız, yanında olmayı sürdüreceğiz” sözlerine yer verdi.

Kasım sonu itibariyle 2017 ihracat tutarının 143 milyar doları geçtiğine dikkat çekerek yılın yeni bir rekorla tamamlanmasını beklediklerini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, döviz kurunun yüksekliğinin, ekonominin gerçekleriyle uyumlu olmadığının altını çizerek döviz kurunda kısa sürede doğru dengenin bulunacağına inandığını söyledi.

“Manipülasyonlarla faiz artırımı gayretleri beyhude çaba.”
“Ekonomideki kısa süreli manipülasyonlarla faiz artırımı baskısını meşrulaştırma gayretlerini beyhude bir çaba olarak görüyorum” diye konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerinin devamında şunları değerlendirmelerde bulundu: “Ama şunu da söyleyeyim; ben yüksek faize karşı olduğumu burada tekrar açıklıyorum, açıklamaya da devam edeceğim. Çünkü yüksek faizin olduğu bir ülkede enflasyonun düşmesi mümkün değildir. Bunu sizler hafıza kaydınıza alınız. Ve şu anda ödenen faizlerle bizler çok daha ciddi yatırımları yapma imkanına sahibiz. Bunu bir defa aşmamız lazım.”

2018 yılının her alanda olduğu gibi ekonomik alanda da Türkiye’nin daha büyük atılımlara ve daha büyük başarılara imza attığı bir yıl olacağını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Biz kendimize güvendiğimizde, kendimize inandığımızda, kendi hedeflerimize sıkı sıkıya sahip çıktığımızda aşamayacağımız hiçbir engel, çözemeyeceğimiz hiçbir sorun yoktur” şeklinde konuştu.

“2023, 2053 ve 2071 vizyonlarımız için bilim insanlarının desteğine ihtiyacımız var.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti: “Ülkemizin uzun yıllar boyunca yaşadığı sıkıntıların temelinde tarihimizde ve ecdadımızla ilişkimizin kesilerek özgüvenimizin törpülenmiş olması yatar. Allah’ın izniyle 2023 hedeflerimize ulaşarak bu kötü hatıraları tamamen zihnimizden kazıyıp atacağız. İşte o zaman 2053 ve 2071 vizyonlarımızın da önümüzde pırıl pırıl parlamaya başladığını göreceğiz. Hem hedeflerimizi gerçekleştirmek, hem vizyonlarımızı gerçeğe dönüştürmek için bilim insanlarının desteğine ihtiyacımız var. Burada şahit olduğum manzara, özellikle genç bilim insanlarımızın gözlerinden okuduğum heyecan ve cesaret gelecek için doğrusu bana ümit veriyor.”

Bilim adamlarına, büyük ve güçlü Türkiye yolunda gösterdikleri gayret, verdikleri emek ve yaptıkları katkı için teşekkür eden Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşmasını ödül alanları tebrik ederek ve akademi yönetimine teşekkür ederek tamamladı.

Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanı Dr. Faruk Özlü’nün Konuşması
2017 yılında TÜBA Ödülleri’ne layık görülen bilim insanlarımızı tebrik ederek sözlerine başlayan Bakan Özlü, bilim alanında en büyük unsurumuz hiç şüphesiz bizim tarihimizdir dedi ve sözlerini şu şekilde sürdürdü; “Tarihimiz sadece savaşların değil, bilimin de tarihidir. Biz hükmettiğimiz bütün coğrafyalara adalet, bilim ve medeniyet götüren bir milletiz. Bilim tarihimize ne kadar çok hakim olursak bugün ve gelecekte ne yapmamız gerektiğini çok daha iyi anlarız. Bizim referanslarımız; Harezmi’dir, Ali Kuşçu’dur, Piri Reis’tir, Uluğ Bey’dir, Farabi’dir, Akşemseddin’dir, İbn-i Haldun’dur, Sabuncuoğlu Şerafettin’dir. Dayanağımız Kurtuba’nın, İstanbul’un kütüphaneleridir. Rehberimiz ilim Çin’de de olsa gidin alın diyen medeniyet tasavvuruyla alemlere ışık tutan yüce peygamberimizdir. Saygıdeğer Cumhurbaşkanı’mızın özellikle İslam ülkelerini bir araya getiren toplantı ve zirvelerdeki bilim ve teknoloji odaklı çağrıları bu anlamda tüm İslam ülkeleri tarafından rehber olarak alınmalı, bir hedef olarak benimsenmelidir. Bilgi ve bilimin insanlığa istikamet çizdiği, ülkelerin rekabet gücünü teknolojik gelişmişlik düzeyinin belirlediği bir çağda yaşıyoruz. Bilgiyi elinde bulunduran bilimi geliştirmek için seferber edenlerin avantaj sağlamaları, bunun tam aksine bilimin ve teknolojinin gerisine düşenlerin ise yerinde saymaları kadar doğal bir durum olamaz. Bizim bütün gayretimiz bilim merkezi, teknoloji üssü ve ileri sanayi ülkesi bir Türkiye inşa etmek yolunda mesafeler almaktır. Türkiye son 15 yıl içerisinde bu alanlarda çok önemli mesafeler kaydetmiştir. Yavuz Sultan Selim’in “Alimin atının ayağından sıçrayan çamur bizim için şereftir.” sözünü aklımızdan çıkarmadan tüm insanlık için bilgi üretmeye, alın teri dökmeye ve çalışmaya devam edeceğiz. TÜBA, bundan sonra da bilim politikalarımıza yön vermeye, bilim insanlarımızı takdir ve teşvik etmeye devam edecektir. Fen, mühendislik, sağlık, yaşam bilimleri ve sosyal bilimler alanında yüzümüzü ağartan gençlerimize ilham veren bilim insanlarımıza teşekkür ediyorum. Bilime ve bilim insanlarımıza gösterdikleri ilgi, teşvik ve yüksek himaye için saygıdeğer cumhurbaşkanımıza bir kez daha şükranlarımı ve saygılarımı arz ediyorum.”

TÜBA Başkanı Prof. Dr. Ahmet Cevat Acar’ın Konuşması
Saygıdeğer Cumhurbaşkanım, Değerli Davetliler,
Cumhurbaşkanı’mız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın yüksek himayelerinde düzenlenen 2017 TÜBA Ödülleri törenini teşrifleriniz için kalbî şükranlarımızı sunuyor, kıymetli heyetinizi saygıyla selamlıyorum. Yüksek himayeleri ve teşrifleri için Zat-ı Âlilerine şükranlarımızı arz ediyorum.
 
TÜBA, tüm bilim alanlarında başarıları teşvik, takdir, ödüllendirme ile bilimin, bilimsel anlayışın, bilim insanlarının geliştirilmesi ve bilim temelli rehberlik/danışmanlık görevlerini, Türkiye’mizin özerk millî akademisi olma bilinç ve sorumluluğu ile yerine getirmektedir.Üstün bilimsel başarıların ödüllendirilmesi, dünyadaki muadilleri gibi, TÜBA’nın da en önemli işlevlerinden biridir. Birazdan, titizlikle yürüttüğümüz TÜBA 2017 ödülleri, sahiplerine tevdi edilecektir.

2017 yılında, biri ilk kez verilen “Halil İnalcık Özel ödülü” olmak üzere 3 eser “Bilimsel Telif Eser TÜBA-TESEP, 39 üstün başarılı genç bilim insanımız da TÜBA-GEBİP Ödülleri’ni kazanmıştır.

Uluslararası düzeyde özgün, öncü ve çığır açıcı çalışmalarıyla temayüz eden bilim insanlarına verilen Uluslararası Akademi Ödülleri’mizi ise bu yıl, Sosyal ve Beşeri Bilimler alanında Eötvös Lorand Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Gabor Hamza, Sağlık ve Yaşam Bilimleri alanından Harvard Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Cenk Ayata ve Fen ve Mühendislik Bilimleri İstanbul Medipol Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hüseyin Arslan kazanmıştır. Böylece, 189’u TESEP, 443’ü GEBİP, 9’u da uluslararası Akademi Ödülü olmak üzere, TÜBA ödüllü bilim insanı ve eser sayısı 641’e yükseldi. Ödül alan değerli bilim insanlarını, ailelerini ve çalışma arkadaşları ile yöneticilerini içtenlikle kutluyorum.

Sayın Cumhurbaşkanım,
Malumları olduğu üzere, eğitim, bilim ve yenilikçilik performansı; ülkelerin kalkınması ve uluslararası rekabet üstünlüğü yanında güvenliği, bağımsızlık ve bekası bakımından da hayati öneme sahiptir. Bu alanlarda ülkemiz, son yıllarda ciddi bir nicel büyümeyi gerçekleştirmiştir. Bununla birlikte, ulusal amaç ve stratejilerimiz doğrultusunda eğitim, bilim ve yenilikçilikle ilgili “insan gücü, süreç ve sistemlerin nitelik ve performansının geliştirilmesi” önemli ve acil ihtiyaçlarımız olarak gündemdedir.

Bu bağlamda, eğitim, bilim ve yenilikçilik konularının da; “stratejik yönetim ve sistem yaklaşımıyla ele alınması, ilgili kişi ve kuruluşların iş birliği, katılım ve koordinasyonunun geliştirilmesi, gerekli değişikliklerin mümkün olduğunca planlı biçimde yapılması, eğitim ve bilim insan gücünün yetiştirilmesi, geliştirilmesi, seçimine, kısaca İK Yönetimine gereken önemin verilmesi, temel bilimler ile sosyal ve beşeri bilimlerin desteklenmesi” önemli hususlar olarak öne çıkmaktadır.

Sayın Cumhurbaşkanı’mızın himayeleriyle “Türk Dili Yılı” ilan 2017’nin son ayında, eğitim ve bilim performansımız yanında millî kimlik ve bekamız açısından da önem taşıyan “Bilim ve Eğitim Dili Türkçe”,“yabancı dille öğretim” ve “yabancı dil öğretimi”yle ilgili naçizane kanaatimi de arzetmek isterim: “Türkiye’nin bir medeniyet iddiası varsa-ki olmalıdır- eğitim ve bilim dili esas olarak Türkçe olmalı, “yabancı dille öğretim” yabancı dil öğretme yöntemi olarak kullanılmamalıdır.”

Sayın Cumhurbaşkanım,
Ödüller yanında TÜBA, çeşitli program ve projeler çerçevesinde ve çalışma grupları marifetiyle, esas olarak üyelerimiz ve bilim insanlarımızın “gönüllü katkıları” ile faaliyetlerini, Ankara ve İstanbul’daki birimlerimizdeki çalışanlarımızla, sürdürmektedir. 
 
Türkçe’mizin bilim ve eğitim dili olarak geliştirilmesi ve kullanımının yaygınlaştırılması amacı doğrultusunda yürüttüğümüz TÜBA-Türkçe Bilim Terimleri Projesi kapsamında Sosyal Bilimler Terimleri sözlüğü yayımlanmış, internet üzerinden kamunun istifadesine sunulan ve yaklaşık 37.000 terimi içeren Mühendislik terimleri sözlüğü de yakın gelecekte yayınlanacaktır.Kalkınma Bakanlığının mali desteğiyle yürütülen Prof. Dr. Andreas Tietze’nin “Tarihi ve Etimolojik Türkiye Türkçesi Lugati”nin ilk dört cildi Akademi’miz tarafından yayımlanmıştır. Kalan ciltlerin de tamamlanarak yayımlanması doğrultusunda çalışmalarımızı sürdürüyoruz.

Yine, zat-ı alilerinin ön yazılarıyla onurlandırdıkları Kalkınma Bakanlığınca desteklenen TÜBA-Türk-İslam Bilim ve Kültür Mirası Projesi kapsamında eser yayınlarımız devam etmektedir.

MEB ile iş birliği ile yürüttüğümüz Uygulamalı Bilim Eğitimi kurslarımız, keza üniversite ve Akademi konferanslarımız ile diğer bilimsel etkinliklerimiz de devam etmektedir.

TÜBA; “Bilim Eğitimi, Kanser, Kök Hücre, Enerji, Gıda Ve Beslenme, Bilim ve Eğitim” gibi çalışma gruplarıyla ve ilgili tüm paydaşların katılımıyla, önemli-öncelikli ve güncel konulara dair bilimsel çalışma ve yayınlarını da sürdürmektedir.

TÜBA uluslararası akademiler dünyasında ülkemizi temsil etmektedir. TÜBA’nın IAP, ALLEA, AASSA, Türk Dünyası Akademiler Birliği, EMAN gibi 12 Uluslararası akademik çatı kuruluşa ve G-20 Ülkeleri Bilim Akademileri Forumu S-20’ye üyeliği, 33 ulusal akademiyle de ikili iş birliği anlaşması bulunmaktadır. TÜBA uluslararası faaliyetlerini TÜBA ve ülkemizin ulusal amaçları doğrultusunda ve söz konusu üyelik ve anlaşmalar çerçevesinde yürütmektedir.

Sayın Cumhurbaşkanım,
Son yıllarda yaşadıklarımız açıkça ortay koymuştur ki, farklılıkları istismar ederek ve her türlü yol ve yöntemi kullanarak Türkiye ve İslam dünyasını parçalamayı hedefleyen kirli melez-vekalet savaşı sürüyor. Müttefiklere karşı Terör örgütlerinin açıkça desteklenmesi,15 Temmuz Hain FETÖ darbe girişimi, TR’de başarılamayan hukuk kılıflı darbesinin şimdi dışarıda kotarılmaya çalışılması ve en son olarak çok sayıda BM kararına karşın Kudüs’ün İsrail’in başkenti olarak tanınması gibi olaylar gösteriyor ki, bu savaş vekillerin yetersiz kalması ve miadının dolması gibi nedenlerle gittikçe “asıllar”ın görünür şekilde devreye girdiği açık savaşa dönüşme temayülü gösteriyor.

Bu durum karşısında, hepimize düşen görev, ortak yönlerimizi esas alan ve farklılıklarımızı zenginlik olarak değerlendiren bir yaklaşımla Milletimizin ve Devletimizin birlik, bütünlük ve bağımsızlığına sahip çıkmaktır.

TÜBA olarak, Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve Türk Milletinin birlik, bütünlük, bağımsızlık, bekası ve medeniyet mücadelesine her hal ve şartta sahip çıkacağımızı ifade etmek isterim.

Ciddi riskler yanında Ülkemizin geleceği bakımından önemli fırsatları da içeren bu zor süreçteki basiretli ve dirayetli liderlikleri için Sayın Cumhurbaşkanı’mıza, milli görev ve sorumluluklarının gereğini yerine getiren devletimizin bütün unsurlarına ve büyük Türk milletine şükranlarımızı sunuyorum. Bu uğurda, hayatlarını feda eden şehitlerimize Allah’tan rahmet, gazilerimize ve kahramanlarımıza da başarılar diliyoruz.

Yüksek himayeleri ve değerli destekleri için Sayın Cumhurbaşkanımıza tekrar şükranlarımızı arz ediyorum. Ödül kazanan değerli bilim insanlarını içtenlikle kutluyorum. Destekleri için Sayın Başbakanımıza ve Sayın Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanımıza, Akademi üyelerimiz ve çalışanlarımız ile tüm paydaşlarımıza, kıymetli heyetinize teşekkür ediyor, en iyi dileklerimizi ve saygılarımızı sunuyorum.”

2017 TÜBA Ödül töreni, aile fotoğrafı çekimlerinin ardından verilen resepsiyonla sona erdi.